Mesajı Okuyun
Old 08-04-2009, 09:18   #7
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Şahsi kanaatim, hizmetin sürekli ve kesintisiz olması halinde, hizmetin sona erdiği yıldan itibaren beş yıllık zamanaşımı süresinin başlayacağıdır. Örneğin, 2000 yılından 2008 yılına kadar kesintisiz çalışan işçinin 2000 yılında ki hizmeti de tespit edilebileceğini düşünüyorum.


YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/1889

K. 2002/2474

T. 21.3.2002

• HİZMET TESPİTİ DAVASI ( Davacının Devam Eden Çalışması Nedeniyle Beş Yıllık Hak Düşürücü Sürenin Gerçekleşmemesi )

• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Davacının Devam Eden Çalışması Nedeniyle Beş Yıllık Hak Düşürücü Sürenin Gerçekleşmemesi )

• ÇALIŞMA ( Davacının Devam Eden Çalışması Nedeniyle Beş Yıllık Hak Düşürücü Sürenin Gerçekleşmemesi )506/m.79

ÖZET: Davacının devam eden çalışması nedeniyle 5 yıllık hak düşürücü süre gerçekleşmemiştir.
DAVA: Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.4.1981 tarihinden beri çalıştığının tespiti ile bu çalışmalarının 506 Sayılı Yasa kapsamı içine alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumu Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Osman Bülbül tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR: Davacı davalı işverene ait işyerinde 1.4.1981 tarihinden beri çalıştığının tespitini istemiştir.
Mahkemece 02.11.1989 tarihinden önceki çalışmanın hak düşürücü süre nazara alınarak reddine karar verilmiş ise de, davacının devam eden çalışması nedeniyle 506 Sayılı Kanunun 79. maddesinin 10. fıkrasında öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süre gerçekleşmemiştir. Yani mahkemece kabul edilmeyen kısım hak düşürücü süreye uğramamaktadır.
Bu maddi ve hukuki olgular karşısında 2.11.1989 tarihinden önceki sürenin hak düşürücü sürenin dolmasından dolayı reddi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Saygılarımla...