Mesajı Okuyun
Old 10-02-2014, 01:29   #2
Hak Hukuk

 
Varsayılan Günlük olarak yapılabilecekler

Ülkemizde Avukatlık mesleği –birçok işte olduğu gibi- zorlukla icra edilebilir hale gelmiştir. Mesleğin sorunları THS de sohbetlerimizde defalarca tartışıyoru;, daha çok iç dökme sohbetinde geçiyor bu, iyi de oluyor.Konuyu somut çözüm örnekleri şeklinde tartışırsak belki biraz ileri taşımış oluruz diye düşünüyorum.
Hukuk fakülteleri sayısı konusunda avukatların bir gücü ortada görünmüyor; ancak –aynen noterlikte olduğu gibi- bir adliye çevresinde kaç kişinin avukatlık yapabileceği sayıya bağlanabilir ve avukatlık sınavı ile sorun daha aza indirilebilir; malum bir köye kaç minibüs çalışabilir, bu bile ülkemizde sayıya bağlanmışken.
Avukatlara iş alanı açmak için biz avukatların hemen bugün bile kendi aramızda yapılabilecekler vardır diye düşünüyorum. Türkiye’de avukatlıkta uzmanlık – mesela tıpta olduğu gibi- diye bir mevzuat bulunmamaktadır. Yürürlükteki Meslek Kurallarının özü şudur: avukatlıkta en kıdemsizin en kıdemliden bir farkı yoktur. Öyleyse;
1-Yeni başlayan bir avukatın 1000-1500 liraya çalışmak zorunda olmasında şu Yetki Belgesi olayının azımsanmayacak bir etkisi yok mudur? Bir avukat bir başka avukata ancak zorunlu hallerde veya sınırlı sayıda yetki belgesi verebilmelidir; mesela yılda 10 defa .
2-Takip eden avukatın kim olduğunu her duruşmada hakim nasıl tespit etmek zorunda ise, icra işlerinde de aynı yöntem yasallaştırılabilir. Unutmayalım ki ülkemizde avukatlıkta elde edilen gelirler karşılaştırıldığında (Davalar ve Takipler), yeni işe başlayan avukatlara bu sayede azımsanmayacak derecede iş ve gelir imkanı bu kuralla sağlanabilir. Kısaca icraya uğramayan (başından aşkın diğer işleri nedeniyle) avukat buradan bir gelir elde edememeli; bir başka ifadeyle buralardaki gelirlerden –vaktini icrada geçirmek zorunda olan- yeni avukatlara ait sayılmalıdır,başkası değil.
4-Bir avukat bulunduğu şehir dışında belirli bir sayıdan fazla iş takibi imkanı bulamamalı ve işi fazlalaştığında icra takibi veya mahkemenin bulunduğu yerde görev ifa eden avukatla bunu paylaşmak zorunda sayılmalıdır.
3-Sermaye şirketleri, uhdesinde avukat çalıştırmak zorunda olmalı ve ücreti de –aynen işçilerde olduğu gibi- banka hesabına yatırması ispat koşulu sayılmalıdır.
Bunlar günlük çözümlerdir ve herhalde “yaşanacak güzel günler ilerdedir herhal!” deyip anketi burada bağlayalım. Saygılarımla.