Mesajı Okuyun
Old 04-04-2003, 22:43   #1
Armağan Konyalı

 
Varsayılan Dünya Su Günü Kutlu Olsun

Sayın Üyeler,

Bugün için sudan bir konu gibi gözüken ''su konusu'' gelecekte
petrolden daha önemli olacaktır. Meclisimiz en hararetli ve olaylı toplantılarından birinin öncesinde, yine beklenmedik bir dikkatle, su konusunu, gündem dışı da olsa, görüşmüştür.

Aşağıda 'su' konusunun önemini belirten meclis tutanaklarını aktarıyorum:




Gündemdışı ikinci söz, Dünya Su Günü nedeniyle söz isteyen, Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Mehmet Yılmazcan'a aittir.

Buyurun Sayın Yılmazcan. (AK Parti sıralarından alkışlar)

MEHMET YILMAZCAN (Kahramanmaraş)- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Dünya Su Günü münasebetiyle gündemdışı konuşmak üzere, şahsım adına söz almış bulunuyorum; Yüce Heyetinizi ve Büyük Türk Milletini saygıyla selamlıyorum.

Hayatın ana unsuru olan suyla ilgili algılamalar, uzun yıllar, insanın ve bulunduğu çevrenin ihtiyaçlarının karşılanmasıyla sınırlı kalmıştır. 20 nci Yüzyılın sonlarında, suyun global anlamda ele alınması, başka bir deyişle, suyun, bulunduğu bölgede kullanılıp, tüketilen bir madde olduğu anlayışının yerine, insanlığın ortak değeri olduğu anlayışı benimsenmiştir. 1992 yılında Brezilya'nın Rio De Janerio kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansında, Dünya Su Gününün kutlanması fikri olgunlaşmıştır. Birleşmiş Milletler Uluslararası Su ve Çevre Konferansı ile Birleşmiş Milletler Su ve Kalkınma Konferansında yapılan öneriler doğrultusunda, her yıl mart ayının 22 nci gününün Dünya Su Günü olarak kutlanmasına karar verilmiştir.

Dünya Su Gününün amacı, politik ve toplumsal su bilincini geliştirerek, global su anlayışını yerleştirmek ve su kullanımında sorumluluk ilkesini yaygınlaştırmaktır. 16-23 Mart tarihlerinde Japonya'nın Kyoto, Shiga ve Osaka şehirlerinde toplanan Üçüncü Dünya Su Forumu; su, sağlık, gıda, eko sistem, şehirler, sanayi, risk yönetimi, su değerlendirme, kaynak paylaşımı, ortak anlayış geliştirilmesi ve yönetimi konularında yoğunlaşmıştır.

Gelişmekte olan ülkelerde görülen güvenilir su kıtlığı ve temizlik-tuvalet eksikliği, özellikle, kız çocuklarının eğitimini ve gelişmesini olumsuzluk etkilemektedir. Okul Temizliği ve Hijyen Eğitimi Projesi, halen yedi ülkede yürütülmektedir. Su kullanımının merkezî düzeyde ele alınması gereği, giderek ağırlık kazanmıştır. Bu durum, su teminine dair geleneksel görüşlerin yeniden değerlendirilmesi sürecini başlatmıştır. Su kullanıcılarının gerçek ihtiyaçlarını karşılama gereği, sektörel sınırlamaların kaldırılması, yeni pratik çözümler arayışlarını zorlaştırmaktadır. Yeni çözümler, politika tespiti, teknik, kurumsal, çevresel ve finansal yönleriyle ele alınmalıdır.

Ülkemizdeki kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin, etkin ve sorumlu su kullanımı konularında ciddî birikimleri vardır. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüzün sulama barajları, içme suyu kullanımı ve hidroelektrik barajlar alanlarında yaptığı çalışmalar, hepimizin malumudur. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüzün, yaptığı çalışmalar ve yetiştirdiği elemanlarla, ekonomik kalkınma hamlemizde özel bir yeri vardır. Devlet Su İşleri önderliğinde kurulan sulama birlikleri ve sulama kooperatifleri ile sivil toplum örgütü niteliğindeki suya dayalı kalkınma organizasyonları, Türkiye'nin su kullanımı konusundaki geldiği seviyeyi ve branşlaşmayı göstermektedir.

Dünya standartlarına göre, kişi başına 10 000 metreküpün üzerinde su potansiyeline sahip ülkeler, su kullanımı açısından zengin ülkeler sayılmaktadır. Ülkemizde ise, kişi başına su kullanımı 1 700 metreküp civarındadır. Dolayısıyla, ülkemiz, su kullanımı açısından fakir ülkeler arasında yer almaktadır. Ülkemizin, toplam 110 milyar metreküp olan kullanılabilir su kaynaklarının sadece üçte 1'i geliştirilmiştir. Tamamının tüketime sunulmasında 2030 yılı hedeflenebilmiştir. Bu ise, ancak mevcut su kaynaklarının tahrip edilmeden korunup, akılcı kullanımı ve gelecek nesillere aktarılmasıyla mümkün olabilecektir. Artan dünya nüfusu, ekonomik gelişmeyle birlikte, su kaynaklarının petrol kaynaklarından daha stratejik hale geleceği yönündeki görüşleri güçlendirmektedir.


2

--------------------------------------------------------------------------------

Birleşmiş Milletler su raporunda, Türkiye'nin su kaynaklarının, gelecek kırk yılda, çevre ülkelere nispeten avantajlı durumda olacağı ve çevre ülkelerde yaşanacak aşırı kuraklığın Türkiye'nin saldırıya uğramasına sebep olabileceği görüşlerine yer verilmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Yılmazcan.

MEHMET YILMAZCAN (Devamla) - Nitekim, bugün tarihli bazı gazetelerde, Türkiye'nin, Irak Savaşı sonrasında, Irak'a yerleşecek yeni nüfus sahiplerinden su baskısına maruz kalacağına dair görüşler yer almaktadır. Petrol zengini, su fakiri Ortadoğu ülkelerinin su sıkıntısı, Türkiye'nin taraf olmadığı İsrail-Suriye barış görüşmelerinde gündeme gelmiştir. Ülkemizin güneydoğusunda yaşanan terör eylemlerinin arkasında, Türkiye'nin elindeki su kaynaklarının elinden alınarak, su ve petrol yönünden güçlü, yeni cazibe merkezlerinin oluşturulması senaryoları konunun uzmanları tarafından dile getirilmektedir.

Bütün bu faktörleri Türkiye'nin kendi lehine çevirme imkânı vardır. Küresel anlamda değişen su kullanım anlayışını, sürdürülebilir kalkınmayı ve önümüzdeki on yılların stratejik maddesi olacak su konusunu Meclisimizin özel bir komisyonla takip etmesinin elzem olduğu inancındayım.

Dünya Su Gününün, ülkemize ve bütün dünya uluslarına refah ve mutluluk getirecek çalışmaları başlatmasına vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

Saygılarımla

Bir Dost