Mesajı Okuyun
Old 03-10-2019, 00:30   #6
guney1988

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ozan Solak
Merhaba meslektaşlarım iyi çalışmalar,iyi günler.Bir uyuşturucu dosyam var ve bu uyuşturucu dosyasında uyuşturucu satımı örgüt faaliyeti çerçevesinde yapılmış gibi gözüküyor.Ancak bu olayda uyuşturucunun asıl çıktığı yer yani kartel yani uyuşturucu örgütün lideri dosyada gözükmüyor.Kartel şahıs satışları diğer elemanlarına yaptırarak onların üzerinden geçiniyor.Kartel dosyada pek gözükmese de müvekkil karteli açıklamayı düşünüyor.Bu durumda müvekkilimin işin asıl yürüteni olmamasına rağmen kartel gibi 15 yıl ceza alması ne kadar hukuki?Bu durumun hukuk açısından sıkıntılı olduğunu duydum,o yüzden soruyorum.

Merhabalar
Öncelikle sınırlı anlatımınızdan suça konu eylemden yargılanmış bir grup insan olduğunu ancak işin yönetiminin başka bir grup tarafından yapıldığını ve onların dosyada olmadığını anladım. Bu tarz suçlarda genellikle zaten işin asıl sahibi ve arkasındakiler ihbar gibi bir durum olmadıkça olayın arka planında kalıyor ve sadece takibe takılan veya bir şekilde yakalanan kişiler yargılamanın muhatabı oluyor. Olayınızda örgüt olduğunu ve Müvekkilinizin kartel gibi cezalandırıldığından behsetmişsiniz, bununla ilgili dikkat edilecek noktalar;
1. Örgütün varlığı kanunda sıkı sıkıya bazı şartların varlığına bağlanmıştır, bu şartlar olayınızda var mı ? (en az 3 kişi, hiyerarşi, süreklilik, suç işleme amacı..)
2. Bu şartlar var ise yani örgüt var diyebiliyorsak Müvekkilinizin örgütteki konumu nedir? (yönetici,üye, yardım eden)
3.188/5 hem örgüt üyeliğini hem de iştiraki düzenler Müvekkilinizin cezasında eğer burada örgütten arttırıma gidilmiş ise TCK 220 nedeni ile de ceza almış olması gerekir. Bu maddeyi saymamışsınız sevk maddesi olarak ancak bundan da ceza hükmedild mi ? Aksi takdirde kararda çelişki vardır çünkü örgüt tck da ayrıca bir suç olarak düzenlenmiştir ya da örgütten de ayrıca ceza aldığı için toplamda 15 yıl gibi yüksek bir ceza çııkmış olabilir.
4.Son olarak Müvekkilinizin kartel ile ilgili bilgi vermek istediğini belirtmişsiniz. Burada etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmesi için suç ortaklarının yakalanmasını sağlayacak doneler vermesi gerekir aksi takdirde "İranlı Aliden talimat alıyorduk" minvalinde açıklamalar yeterli olmayacaktır.
Ancak asıl sorun istinaf aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı konusudur. TCK 192/3 suçla ilgili bilgilerini resmi makamlar haber aldıktan sonra aktaran kişinin cezasının yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadar indirileceği hükme bağlanmıştır. Burada kastedilen resmi makamlar haber aldıktan sonra başlayıp hüküm verilene kadar geçen süredir. Zira madde gerekçesinde "Bu koşullar altında etkin pişmanlık gösteren kişi hakkında cezaya hükmolunmaması kabul edilmiştir." denmiştir. Dolayısıyla hüküm verildikten sonra etkin pişmanlıktan yararlanamayacağını düşünüyorum.

İyi çalışmalar dilerim..