Mesajı Okuyun
Old 09-03-2007, 17:23   #8
Envanter

 
Varsayılan

Sayın Dr. Cem Hekimbaşı.

O kadar çok düzeltilecek şey var ki, insan umutsuzluğa kapılıyor. Biz herşeyin yaradana havale edildiği, kapalı, tutucu toplum yapısından, toplumun örgütlü kuruluşlar aracılığıyla geleceğini oluşturacak çocuklarını eğittiği kent kültürüne henüz geçemedik. Kentlerde bile kent kültürü içinde değil, aşiret kültürü hakimiyetinde yaşamaktayız. Sanıyoruz ki, büyük kentte yaşayınca kentli, apartmanda oturup otomobile binilince veya internete girince modern olunuyor. Halbuki, batı ülkelerinde 20 haneli köyde bile insanlar kentli olmuş artık.

-bu düşüncenize katılıyorum. kentleşme kent köy ilçe ne olursa. tabiatı itibariyle gözgüsüz -her yerde görgüsüz misali sonradan görmeler gibi teknoloji manyağı olduk. elimizde son model bir cep telefonu bir laptop yada bir otomobil var ama sanki bu teknolojileri kendimiz üretmişiz gibi etrafımıza hava atıyoruz. siz atmasanız bile bu tür davranışlar çok yaşanıyor. son model arabanın tekerleklerini yırtarcasına badanaj çekilmesi cep telefonunu sokak ortasında birisi aramasa bile konuşur gibi yapıp hava atma durumları. insanlar teknolojiyi para vererek elde ediyorlar ancak ruhları bu teknolojik gelişmelere ayak uyduramıyor.

-fertlerin çoğunda estetik faaliyet kuvvete kalmışsa bunun sebebi endüstriyel medeniyetin bizi çirkin kaba ve bayağı sahnelerle kuşatmış olmasıdır. Ayrıca biz birer makine haline gelmiş bulunuyoruz. İşçi hayatını binlerce defa aynı jesti yapmakla geçiyor. Muayyen bir şeyin yalnız bir parçasını imal ediyor. Asla o şeyin tamamını yapmıyor. Zekasını kullanamıyor. İnsan bostan kuyusundan su çekmek için gözü bağlı hiç durmadan dönen bir beygire benzemektedir. Endüstri insana her gün biraz neşe veren şuur faaliyetlerine engel oluyor. Medeniyet tarafından aklın maddeye feda edilmesi bir hata idi. Hiçbir isyan izi uyandırmayan büyük şehirlerin sağlığa aykırı hayatını ve fabrikalarda hapsolmayı kolayca herkese kabul ettiren teknik bir hata. Bununla beraber işlerinden iptidaide olsa estetik bir zevk alanlar sadece tüketim için üretimlere nazaran çok daha mesutturlar. Muhakkak ki endüstri bugün ki haliyle işçiyi her türlü orjinaliteden ve neşeden mahrum bırakmaktadır.bugün ki medeniyetin budalalığı ve hüznü hiç olmazsa kısmen günlük hayatımızda estetik hazzın iptidai şekillerinin ortada kaldırılmış olmasından ileri geliyor. İnsanlar makineleşti. Gelecek nesiller çip takmış gibi yaşayacaklar. Teknolojik ve endüstriyel boyutuna toplum olarak ruhlar yetersiz kalmaktadır. Medeniyet bu demek değildir. Kentleşme bu demek değildir. Saygılar sunarım.