Mesajı Okuyun
Old 11-05-2002, 12:30   #21
Admin

 
Varsayılan

1 hafta da konu öyle dallanıp budaklanmış ki, neresine yanıt vereceğimi şaşırdım.

İzninizle ben mesajlara tek tek yanıt vermek yerine kendi açımı arz etmeye çalışayım:

1- Sayın Tikici'in baştaki mesajlarında da belirtildiği üzere "Kira Tesbit" davasını kiracının açmasını engelleyen bir hukuki engel yoktur (görüşündeyim). Kira Tesbit Davasının davacısının kiralayan olacağına dair bir hüküm olmadığı gibi Yargıtay içtihatları, Sayın Tikicinin zikrettiği HGK ve benim okuduğum Kira Tesbit davasına ilişkin kitapların hepsinde Kira Tesbit Davasının Kiracı tarafından açılabileceği de belirtiliyor. Dolayısıyla bence dava ehliyeti yönünden tartışılacak bir durum yok..

2- Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre kira artış maddesinin ihtarname keşidesi ile 1 yıl sonra kiralayan tarafından ortadan kaldırılmasının, kiracı için de uygulanıp uygulanmayacağı birinci düğümümüz. Bence buna da olumsuz yanıt vermek mümkün değil. Zira kiralayanın bu sözleşmede kiracıya göre bir özelliği yok. Sözleşmenin taraflarından birine böyle bir "hak" tanınıyorsa, bu içtihatın aynı hakkı diğer tarafa tanıyacağı şeklinde yorumlamamızın son derece makul olacağı inancındayım.

3- Bir diğer nokta şu: Yargıtay'ın bu içtihadı sözleşmenin sadece "artış maddesini" mi bertaraf eder mahiyettedir? Buna da bana göre olumsuz yanıt vermek gerekir, zira artış maddesi ile birlikte sözleşmenin "bedeli" de bertaraf edilmekte ve taraflar arasında yeniden serbestçe veya Mahkeme tarafından hak ve nısfet oranına göre belirlenmesi söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla Yargıtay'ın bu içtihadını böyle yorumladığımızda çıkan sonuç şudur ki, 1 yıl sonunda ihtarname keşidesi ile kira sözleşmesinin "BEDEL" unsuru ve "ARTIŞ ŞARTI" unsurları geçersiz kılanabilmektedir.

Bir örnekten gidelim: 6570'İn pratiğini sıkça yapıyorsanız 10 yıl kadar önce çokça rastlamışsınızdır: Enflasyonun gündeme geldiği 80'lerin sonlarında "kira bedeli 25 TL" olan sözleşmeler karşımıza çıkmaya başlamıştı. Bunlar eskiden yapılmış 15-20 yıllık sözleşmelerdi ve o zamanlar enflasyon söz konusu olmadığından sözleşmelerde artış şartı hiç yoktu!. Bu sözleşmelere hatırlarsanız ne yapardık? Önce bir ihtarname keşide eder ve yenilenen dönemde kiranın X TL olarak ödenmesini talep ederdik, ve bilahare de kira tesbit davası açardık. Ve elbette Mahkemeler de hak ve nısfete göre davaları bitirirdi.

Bu örnekten de görüleceği üzere Yargıtay'ın ihtarname keşidesi ile iptalini mümkün kıldığı husus sadece "YILLIK ARTIŞ MİKTARI" maddesi olmayıp, dolaylı yoldan "kira bedelinin" ta kendisidir. Bundan çıkan sonuç da şudur, kiracı da bir ihtarname keşide ederek önümüzdeki dönemden itibaren yıllık kiranın X $ değil, Y TL olması gerektiği, bu kabul görmezse, kira tesbit davası açarak kiranın hak ve nesafete göre belirlenmesini talep edebilmeli ve bu davayı açmasına da cevaz verilmelidir.

Aksini iddia ediyorsanız aynı hakkı kiralayana tanıdığımızı dikkate alarak 6570'e tabi bir kira sözleşmesinde kiralayana tanınan bu hakkın, niçin kiracıya tanınmadığı hukuki gerekçeleriyle açıklamanızı rica ediyorum.

Fikir bildiren tüm değerli meslektaşlarıma teşekkür ederim..

Saygılarımla,