Mesajı Okuyun
Old 02-06-2006, 09:22   #70
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Veysel

1-Ceza Kanununda cinsel saldırı suç olarak tanımlanmıştır.Suçun failinin eş olması ,eylemin suç olma niteliğini değiştirmemektedir.

2-Failinin eş olması durumunda ,eylemin daha şirin bir sözcükle tanımlanması ,( hukuka aykırılığının ve mağdurdaki yıkıcılığının gizlenmesi,faili masum gösterme niyeti) için anlaşılabilir ,makul ve kadının insan hakları ile örtüşen hiç bir gerekçe bulunmamaktadır.

3-Sizin yaklaşımlarınızdan yola çıkarsak,evlilik dışında gerçekleşen cinsel saldırıları da hoş görmek ve "istek dışı cinsel ilişki olarak" tanımlamak gerekir.Daha da devam edersek,diğer suçlar için "istek dışı öldürme","istek dışı hırsızlık","istek dışı yaralama","istek dışı işkence","istek dışı insan ticareti",istek dışı......

4-Dikkatimi çeken bir nokta var.Konu kadın hakları olunca söylenenlerin yönü konu ile doğrudan ilikisi olmayan ekonomik sıkıntıya bir biçimde getiriliyor ve böylesi sıkıntılar varken siz nelerle uğraşıyorsunuz demeye getiriliyor.Yani kadınlar geçim derdindeyse, şiddet konusunu tartışmaya açma fazladan ve gereksiz sayılıyor.Önceki yanıtta olduğu gibi "adam akşama eve götürecek ekmek derdinde" olunca da durum değişmiyor".

Ama bilinen şu ki kadına yönelik şiddetin ,tarafların ekonomik düzeyleri ile doğrudan bir ilişkisi bulunmamaktadır.Olsa olsa ekonomik sıkıntı şiddet uygulamak için öne sürebilir bir bahane(uydurma gerekçe) olabilir.

Sözün sonu: Kadın erkek ilişkilerinde hukuka aykırılıkların suç olarak tanımlanması elbette tek başına yeterli değildir.Genelde insan hakları,konu ile ilgisi bakımından da kadının insan hakları eğitimi sürekli bir ulusal eylem programı olmalı ve hükümetlerin kararlı bir politikası haline gelmelidir.


Şiddetsiz günler diliyorum..

Saygılar