Mesajı Okuyun
Old 23-02-2007, 15:44   #9
Defne Elif

 
Varsayılan

Sayın Dülger'e konuyu açtığı için teşekkürler,galiba çoğumuzun derdi aynı.Neden Onama kararları gerekçesiz ve kalıplaşmış üç-beş sözcükle geçiştiriliyor?Olmadık bir sebepten karar bozulduğunda yeri geldiğinde iki sayfa gerekçe yazılabildiğine göre;zaman yokluğu ya da dosya çokluğu sebep olamaz diye düşünüyorum.Bu bağlamda karşılaştığım bir dava ve onama kararından söz etmek istiyorum.Olayda da görüleceği üzere,özellikle HUMY nın tam anlamı ile uygulanmadığı kanısındayım.Başımdan geçen bir şufa davasında;davalı,süresinde davaya yanıt vermediği gibi,ilk duruşmada da sadece davanın süresinde açılmadığı itirazında bulunmuş,başkaca itiraz ileri sürmemişti.Sonraki celselerde bu kez davalı,(bu arada davacı ile davalının anne-kız,hissesini davalı kızına satanın da baba olduğunu belirtmem gerek) baba-kız arasındaki hisse satışının aslında normal satış olmadığını muvazalı satış olduğunu ileri sürdü.(Muvazaa konusunda bir itirazım yok,bu gibi satışlarda muvazanın kabulü bana göre de doğru,benim anlamadığım usul kuralının uygulanıp uygulanmayacağı noktasında).Bunun üzerine biz de savunmanın genişletildiği ve muvafakatımızın olmadığını ileri sürdük.Tanık anlatımlarına hiç değinmeyeceğim,davamız baba-kız arasındaki satışın muvazalı olduğu gerekçesi ile reddedildi,usuli itirazlarımızın neden dikkate alınmadığı yerel mahkeme kararının gerekçesinde de yer almadı.Yüksek Mahkeme de kalıplaşmış üç-beş sözcükle kararı onadı.Acaba ben mi usul kuralını yanlış biliyorum ya da yanlış yorumluyorum? Yoksa Yüksek Mahkemenin bizden gizlediği haklı gerekçeleri mi var?Sadece paylaşmak istedim.Görüş yazmak isteyen olursa da en azından ben aydınlanmış olurum.Saygılarımla.Cavit Tuna