Mesajı Okuyun
Old 18-09-2008, 19:45   #7
Tulin

 
Varsayılan


2 mart -7 mart Quito
Buradaki ikinci pazarımızda Mutat Del Mundoya gittik.Av. americana dan otobuse bindik son durakta inip Del Mundo Otobüsüne bindik yaklaşık bir saat sonra ekvator çizgisindeyiz,giriş bir usd.
Ünlü bir kadın şarkıcının konseri var,yani bu gün yine festivali yakaladık.Önce bir kaç grup folklor gösterisi yaptı,sonra canlı orkestra eşliğinde salsa yapıldı.
Standları gezdik gezi treniyle bu alanı daha kolay ve zevkli gezmek mümkün bizde öyle yaptık ve insanların ikram ettiği yerel içkileri tatık bizde onlara sigara verdik.Çakırkeyif saat beş gibi ayrıldık ekvator çizgisinden cebimizde ekvator cizgisinde olduğumuzu kanıtlayan belgelerimizle.
Aynı yolla geri döndük muavin bizi indirmeyi unutmuş bayağı uzakta indik hava kararıyor, yine yağış.

08 mart Otovala
Bu gün Ottobalaya gittik terminalin önünden kalkan otobüslerden biriyle, adım başı durarak yolu ikiye katladı şöför balık istifiyiz, iki buçuk saatte aldık yolu.Otovalanın pazarı meşhur bizde pek sevdik, pek çok şey aldık üstelik çok ucuz, sırt çantalarımız doldu, elimizde poşetler akşama doğru göller bölgesi Ibarraya otobüse bindik.Bir saat Otobala İberra arası.
İberrada hiç turist görmedik halbuki Otavalo turist kaynıyordu.
Bir kaç oteli denedikten sonra en temiz olanında karar kıldık 8usd.Bu gün dünya kadınlar günü yollarda kadınlar yürüyordu toplu olarak.
Burası textil merkeziymis kendime kot pantolon ve hırka aldım.

9 mart -14 mart Quito
Otobüsle bize görmemiz tavsiye edilen göle gittik,küçük bir göl kayıkla tur yaptık ama pek hoşlanmadık.Çeşitli ördekler var ve hava soğuk yağışlı,aynı yolla tekrar İberraya ve Quitoya döndük.Havanın sürekli karanlık ve yağışlı olması bizi bezdirdi sık sık nezle grip oluyoruz.
Salsa ve İspanyolca kursları devam ediyor dil kursunda yerel yemekler yapıyoruz bu hafta bizimkine benzer patates yemeği yaptık.Her kes bir malzeme almak zorunda bana sekiz adet agaç dometesi düştü domatesin meyvesi bu ,nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama çok lezzetli.

14 şubat Quito

Bu gün aslında Tenaya gidip amozon turu yapacaktık ama arkadaşımın dişi enfeksiyon yaptı bende kaç gündür nane mollayım, günü dişcide geçirdik.Kent merkezindeki büyük alışveriş merkezine gittik,zenginlik her yerde aynı.
Geçen hafata boyunca direk Venezuellayamı geçelim Kolombiayamı diye düşündük durduk ve her saat fikir dğiştirdik.
Cartehena (Kolombiada sahil kenti, lonly planete göre dünyada görülmesi gereken yüz yerden biri) .Bir hafta boyunca Cartehenaya uçak bileti baktık hatta Kübalı salsa hocamız ucuz uçak bileti bulacağını söyledi, devreye Kolombialı siyah adamlar girdi elli dolar peşin ödemeden sonra biletlerimizi alabileceğimizi söylediler ama pek güvenilir gelmedi ben zaten kara yolunu tercih ediyorum vaz geçtik uçaktan.
Kolombia çok tehlikeli diyorlar ama geçen hafta hostelde kalanlardan biri Kolmbiadan yeni gelmişti ve görmeden gitmek yazık olur dedi,genel gezi zevkleri bana uyduğundan o an Kolombiaya mutlaka gitmeliyiz diye karar verdik,adam Orta Amerikayı boydan boya dolaşmış ve Kolombia en güzeli üstelik en sakin guveniliri diyor…Kolombia ve illaki otobüsle.
Arkadaşımın dişi iyi olur olmaz kurs felan dinlemeyip yola cikacağız o kadar.
Güney Amerikada yemekleri bir meyve suyu ile beraber alıyorlar ve bebita diyorlar bu meyve sularına…

15 mart-18 mart
Günlerimiz Quitoyı gezmekle ve hikayeler dinlemekle geçti. Bir tanesi San Frensisko kilisesiyle ilgili.
Zamanında kiliseyi inşa etmeye çalışan papaz parası kalmadığından ücretleri ödeyemeyince kilisenin inşaatı durur ve papazın biteceğine söz verdiği gün gelir çatar.O gece şeytan papaza gelir kiliseyi bitiririm yarın saba dek ama sen de ruhunu bana sattığına dair bu belgeyi imzalayacaksın der.Çaresiz kabul eder papaz ertesi sabah kilise inşaatı bitmiştir.Ama papaz imzaladığı korkunç gerçeği hatırladıkca sözünden nasıl cayacağını düşünür durur e düşünen insan bulan insanadır ya , etraftan bir tuğla alarak onu bahçeye koyar ,şeytan elinde belge kapıya dayanmıştır.Papaz taşı göstererek bak bu taşı burada bırakmışsın anlaşmamızı iptal ediyorum der şeytan üzgün şaşkın taşa bakar ve haklısın der anlaşmayı yırtar.İşte bu anlaşmanın şaibesinden ve papazla şeytanın işbirliğinden üstelik yer değiştirmişlerdir hoşlanmayan halk pek bu kiliseyi sevmez.
Diğer hikaye ,İberra da ki tren bir gece yarısı raylardan çıkarak göle düşer ve pek çok insan ölür.İşte o zamandan beri aynı saatte gölden tren siren sesi gelirmiş.
Bu gün alıştığımız Hostel monqueden (Calama E 5-37 Entere Victorya Juan leon mera) dan ayrılıyoruz.Yolu quitoya düşenlere tavsiye ederim.Gece turbo sınır kentine oradan Kolombiaya gitmek üzere yola çıkacağız yolumuz yedi saat ücreti 9 usd.Aslında dort dolar ama kazıklandık.

19 mart Tulcan ve Kolombia
Sabah 5:30 da tulcan sınır kasabasındayız. Taksiyel 10 km deki sınır kapısına dort dolara gittik.Çıkıştan hemen sonra Colombia girişi.Söylenenlerin tam tersine kolayca ve hızla giriş yaptık Kolombiaya.memurlar çok nazikler.Peruda buranın parasını edinememiştik sınırda ise yüksek kurdan çeviriyorlar.1 usd 1700 kolombia pesosu.
Bir dolmuşla İpiales kasabasına gittik her kes pek kayıtsız mutlu görünüyor.Yol kırk dakika ve 60 cent.İpialesten heme Cali ye otobüs bulduk.Yol 12 saat gündüz gidiyoruz ve 20 usd.Yolun manzarası muhteşem ,Akşam sekizde Calideyiz ama zamanımız daralıyor Medelline geçeceğiz.Burada da bir cins festival var ve yine her yer kapalı.Paramızı yarı yarıya kayıpla bozdurabiliyoruz.Medelline kalabalık ve tatil nedeniyle güvenli araç bulamadık bu geçe terminalin yakınındaki Castillo otelde konaklayacağız 18usd.

KOLOMBİA
Deyince aklıma hemen kahve geliyor.Bolca aldık zaten weldez kahvelerei meşhur ve lezzetli.Yollar söylenenin geniş ve asvalt ama sürücülere dikkat.
Kolombiada iki şeye gülüyorlar .Çay varmı? Sıcak su varmı?Sormayın bunları yok .Para değiştirme sokaklarda bankaya oranla çok avantajlı ama sadece yerel parayı satın alın dolarlar sahteymiş.

20 mart Cali
Cali büyük bir kent çok ta sevimli.Tİ dan harita aldık ve Decam bölgesini yani tarihi mahalleyi gezdik.Kahvaltıyı burada tabiî ki artık alışmamız gereken kahveyle yaptık.İnsanlar hala mutlu geveze şirinler,üstelik tatildeler.Olabildiğince dolaştık Caliyi yorgun argın tekrar terminaldeyiz.Dün biletlerimizi almıştık ,gündüz yol manzarası çok güzel Kolombiada.
Saat 21:15 te tekrar otobüsteyiz.

21 mart Medellin
Saat altıda Medellin güney terminalindeyiz panama sınırı olan Turbo ya gitmek için Kuzey terminaline otobüsle gidiyoruz.Turbo sekiz saat 30 usd hem de uyduruk bir dolmuşla.Mümkün olsa Kolombiada bir ay kalıp oto yolla gezmek isterim o kadar güzel bir coğrafyası var üstelik anlatılanların tersine yollar asvalt ve geniş.yine yavaş gidiyoruz cünkü bu bir Katolik bayramı ve ellerinde isanın yada annesinin heykelleriyle yürüyen bi sürü grubu beklemek zorunda kaldık ama ben memnunum.
Yolda lezzetsiz etli bir cins yemek yedik.Güzel köylerden geçtik ,çeşitli saksı çicekleri buralarda sokaklarda yetişiyor.Şoförler yene flörtözler.
Saat akşam dörtte Turbo meydandayız..Buradan Panamaya gidip dönece zamanımızın olmadığını anlıyoruz önceden uçak bileti almamıştık bu gece konaklayıp yarın Carteheneya gidiyoruz.Kasabanın en güzel oteli La castilla ora da kalıyoruz 40 usd.
Tavukçudan aldığımız tavukları otelin balkonundan yerken tam karşımızdaki kilisede ki töreni izledik.aynı şey omuzlarda heykeller dolaştırılıp kiliseye yürünüyor.Colombiali kadınlar dekolteyi seviyor Güney Amerikanın en güzel insanları burada ,uzun boylu ve sağlıklılar.

22 mart Yolda kaza
İyi uyumuşuz otelin karşısındaki açık büfede kızarmış yumurta ve kahveyle kahvaltı ettik kolombiada yyagın olarak ekmek yerine muzu kızartıp sonra tost makınasında yassıltıyorlar ve her yemek eşliğinde bu var,yemeklerini sevmedik.Etraftakilerle lafladık.
Gomez Hernandez bu ismi hiç unutmayacağım.Buralarda yaygın bir otobüs firması. Bu firmanın bir minübüsüyle önce Monteria ya oradan Cartehenaya gideceğiz.Şoför yardımcı oldu yerimize oturanları kaldırdı, pek güler yüzlü şişmanca sarışın bir adam.Hemen yanındaki kızla flört ediyor kız cep telefonuyla aldığı pozları gösteriyor gülüyorlar falan.Adamın dikkati bir kızda ,bir bizde, arada bir de yolda biz hemen arkadaki koltuktayız.Nerdeyse bir tane vuracağım ensesine.Yarım saat sonra kısa bir mola verdik inenler binenler falan tekrar yoldayız muavin kapıdan sarkıyor müşteri alacağım diye düştü düşecek.Ayağımı dayadığım çıkıntı aleminyum ve bir kaza olursa ayaklarımı nasıl koparacağını düşündüm geriye çekerek büzüldüm, bizim sürücü kız kıkır kıkır.Ve bir virajı alamadık sürükleniyoruz ayakta çocuklar ve insanlar var gümbür gümbür savrularak yan yatarak bir ağaca çarptık.araç yan yatmış durumda ve mucize tek çıkış yolumuz ufacık pencere yolun eğimine geldi insanlar çığlık çığlığa cama yüklendi ,bir birbirimizi iteleyerek ve de yerde baygın yatan mavi tişörtlü adamın üstüne basarak dışarı çıktı uzaklaştık araçtan.Motor iki dakika sonra durunca yaklaştık tam bir felaket.Şoför altta cama girmiş iki kızın üzerinde yere paralel savrulmuş ayağı fren bölgesine sıkışmış.arkadakilerin hepsini çıkardılar o yakışıklı şirin muavin uyur gibi ama ölmüş birde yaşlı bir adam ölü,önde üç kişi sıkışmış ağır yaralı,Arkadaşımın biraz ağrıları var ama iyi bende çizik bile yok.
Orada yaklaşık bir saat bekledik ve iki kez aracı halatlarla düzeltmeye kalktılar önlerine atılarak hareketlerle ve kararlılıkla onları durdurdum.İki ölü sürekli yerini değiştiriyorlar polise haber vermişler ama ambulansın geleceğinden pek umutlu değiller.
Bir saat sonra bir romork geldi ve zincirle aracı düzelmeye çalışıyorlar bu kez daha güvenli bir ortam ama ben yinede ambulansı bekleyelim dedim bir adam bana bağırarak susturdu beni anlaşılan ambulans gelmeyecek.Umduğumdan daha iyi bir şekilde aracı düzelttiler, kızların yüzleri ve kolları yaralı yoldan geçen araçlara bindirip gönderdiler yaralıları.
Monteria a giden bir aile bizi araçlarına aldı ama adam deli gibi araba kullanıyor .Bizi bir özel hastaneye götürdüler içeri girerken borcumuzu sordum adama 75 bin peso dediler ama çıkardığım yüz bin peso civarındaki paranın hepsini kapıverdi elimden.Üç saatin sonunda arkadaşımın bir şeyi olmadığına karar verildi. Hastanede bi sürü insan otel yada araba kiralamaya kalktı,bir taksiyle terminale gittik ama araba yok.yakındaki Hotel la casa da kaldık 32 usd.

23 mart Cartahena
Bresilia şirketinden bir otobüsle öğlen Cartahena doğru yola çıktık,yol beş saat 23 usd.
Akşam sekizde Cartahenadayız Tİ kapalı valizleri emanete verdik otobüsle kent merkezine gittik.Turistik bir sahil kenti burası küçük şirin bir otel bulup yattık.

24 Cartahena
Otel gürültülü sahile uzak bu gün burada kalamayız.Tarihi mahalleye gittik ama saat dokuzdan sonra açılırmış kafeler restoranlar.Boca Grande sahilini dolaştık ve otel aradık bir tane bulduk el pueblito otel , bir kadın ilgileniyor sahile yakın.Burası hiç te umduğum gibi çıkmadı bina yığını bi çok tatil yeri gibi sadece tarihi mahalle güzel.Peşin ödemek ve dört gün kalmak koşuluyla 18 usd.Pasifiğin sevimsiz kumsalı ,dalgalı suyunda akşamı ettik.Oteli işleten Susinden ihtiyacımız olan bilgileri aldık bize yarın tur bakacak şu volkan için.

25 mart Booqilla
İnternetten edindiğim bilgilerle mangales e gitmek için booqilla ya gittik ama başarısız olduk .Günümüz aheste geçti.Akşam eski kent diye anılan tarihi mahalleye gittik çok şirin eski yapııs korunmuş.Susinin turcu arkadaşı volkan turu ve rosario adası turu sattı bize.toplam 80 usd.


26 mart Rosario turu
Tur aracı saat sekizde bizi otelden aldı bir motorlu kayıkla blanco playa ya gittik önce.Oradan biraz kaldıktan sonra bir grup akvaryum adasına gittik tekneyle.yolda giderken pek çok ada gördük bunlardan birisi Gabriel Marqueze biriside Kolombianın uyuşturucu mafya babasına aitmiş.etrafta mercan kayalıkları var. Akvaryum girişi 9 usd.Çeşitli deniz hayvanlarını ve yunus gösterisini izledik.Yemeği Playa Blancoda yedik.Dönüşte Boca Chica adasını gezdik.

27 mart Volkan turu
Volcan del taumo ya iki saat oto yolla gittik.Daha önceden okuduğum için sürpriz olmadı burası aslında çamur banyosu üstelikte darcık bir alan.Elli metrelik bir merdivenle tepeye çıktık orada bekleyen görevliler bizi aceleyle çamur banyosuna itti ,her kese öyle davranıyorlar zira arkada kuyruk var,başka bir görevli pat pat masaj yaptı sonra bir başka kadın yandaki göle götürdü ve orada taslarla su döküp ben yıkayacağım seni diye tutturdu ellerinden zor kurtulduk.En sonunda her biri tek tek gelip bahşişlerini aldılar. Yemeği daha önce geldiğimiz booqilla da yedik ve erkenden saat 15 de otele bırakıldık.
Akşamı ünlü Fidel barda geçirdik.

28 mart Tayrona doğal park
Saat beşte kalktık terminale oradan da Santa Martaya gideceğiz.Saat 12 de Santa Martadayız..Şehir merkezine inip para bozdurduk ve momotocaya taksiyle gittik.Burada Tayrona doğal parka otobüs bakacağız.Çok geçmeden bir otobüs bulduk.Kırk dakikalık bir yoldan sonra doğal parktayız,görevliler kolumuza parkın bileziğini taktı ve dikkatlice çantalarımız aradı giriş 25 usd.bir kamyonetle iki peso ya 10 km içeri girdik.Bundan sonrasını kırk dakika yürüdük ve bungalovlarda bir oda bulduk 30 usd,bahçedeki hamaklar 7 usd.Buranın havası huzur verici orman içinde deniz kenarındayız.bi çok turist hamaklarda kalıyor.burada market yok biz bunu bildiğimizden suyumuzu almıştık yanımıza.

29 mart Tayrona park
Komşu gürültüsüyle uyandım ve sahilin nefis kumlarında yürüdüm ne huzur verici bir yer.Haritada gördüğümüz köyü bulamadık ama yüzdük ve güneşlendik.
Bu gece hamağa taşındık,komşular çok gürültücü üstelik hamağa Venezuella için alışmak zorundayız.

30 mart Maicao
Hamakta uyamadık.Saat yedide yollardayız geldiğimiz yoldan geri döndük.Santa Marta terminalinden valizlerimizi aldık Tayrona parkın huzuru hala içimizde saat 11:30 da sınır kasabası Maicao ya doğru yola çıktık yirmi bin peso.Sürekli para bozdurma sorunu yaşıyoruz ve şansızız bu konuda.Sınır kasabalarının kendine has kokusu içinde birde güvensizlik vardır ya işte Maicao da bu had sınırda.Saat beş gibi vardık kasabaya.Buradan önce Maracaibi (Venezuella tarafı) a geçmemiz lazım ki oradan Carcasa gidelim.Bize iki saat ddeikleri yol için önce bir taksiye bindirildik ama her kes telaşlı sanki gizli bişiler yapıyorlar.Sonra taksiden inmemiz söylendi yerimize başkaları bindirildi biz bir dolmuşa bindik bu kez.kimseye hesap soramıyoruz çünkü bileti satan başka sürücü başka yani aynı görevliyle iki kez karşılaşmadık, tayronanın verdiği sükunetle bekliyor ve denileni yapıyoruz.Bizi koşturan adamlar ve kadınlar yok ortalarda 40 dakika daha bekledik,ve nihayet yollardayız.İnternette okumuştum Kolombiada araçların sık sık durdurulduğunu ama biz kolmbiada bunu hiç yaşamadık onca yolculuğa rağmen.Venezuella girşinden sonra 14 kez polis kontrolünden geçtik iki saatlik yol odlumu yedi saat.Polisler aracı arayacağız diyor sonraşsürücü ve iki şişman kadın polislere para yada beyaz toz veriyorlar ve geçiyoruz.Bu arada her polis kontrolünden önce çocuklu aile olduğunu sandığımız adamlardan ikisi araçtan iniyor kontrolden sonara birkaç km ötede onları bekliyoruz onlar tarlaların içinden gelip araca tekrar biniyorlar.Bu araçtaki tek masum insanlar biziz sanırın.Hani öyle çekinme yok gözümüzün önünde yapılıyor alışveriş.Yollarda önümüze çıkan özel otolardan paketler alınıp veriliyor ,saklanıyor.Polis sadece rüşvetini alıp gitmemize izin veriyor fellinin filmindeyiz sanki.Maracaibo ya yarım saat kala bir benzinlikte çocuklu sandığımız adamlar iki şişman kadınla indiler onları bekleyen tuhaf insanlarla buluştular meğer çocuklu kadınlar bu işin örtüsüymüş.Terminalde Caracasa kalkmakta olan bir otobüsün önünde durduk ve yetiştik.Ancak aparatif yiyecekler alabilecek kadar beklediler bizi.Etraf polis kaynıyor x ray cihazlarıyla hepimizi valizlerini taradılar geçtiğimiz yedi saate kıyasla çok komikti bu.

VENEZUELLA
Tİ yok, karakaşta bile,kendi başınasınız en güvenlisi tur almak .Özellikle elektirik üretiminde en gelişmiş teknolojileri kullanıyorlar sorduğum insanlar Chavezi sevmiyor da bu adam nasıl seçildi?
Bu ülkede zaman pek ciddiye alınmıyor her şey gecikmeli başlıyor.Çikolataları muhteşem yediğim en lezzetli çikolatalar.Bankalar parayı daha yüksek kurdan bozuyor piyasada özelliklede otellerde kur daha uygun.Kolmbiadaki kahvelerin çekirdekleri buradan gidiyormuş ve oradan dünyaya dağıtılıyormuş.Devlet sübvanse ettiği için iki kilo kahveden fazlasını çıkaramıyorsunuz gümrükten.
31 mart Carcas
Yolda tanıştığımız diğer gezginler Venezuelladan pek hoşlanmamışla kısa kesmişlerdi tatillerini, biz de gerildik.Terminalde valizin emanette kalışı bir saatliği 70 cent yani bir hafta kalırsak bayağı bir otel parası.Tİ var ama neredeyse kovacak kadın bizi anlaşılan başımızın çaresine bakacağız.Çok eskidende öte bir taksiyle( sürücüsünü sevdik) havaalanına gittik kenti gezdik kalmak için otel aradık ama aradığımız hiçbir şeye ulaşamadık en iyisi buradan kaçmak dedik ve en güvenli seyahat firması olduğunu tespit ettiğimiz (berbat tecrübelerden sonra) Rodiavar terminaline gittik.Soför Chavezin öğretmeniymiş ve pek memnun değil kendisinden.Kuru gürültü diyor yoksulluk aynı yoksulluk ayrıca dünyanın her yerinden özelliklede Kolombiadan suçluların kaçtığı bir ülke olmuş burası kolombiadan uyuşturucu buraya getirilerek dünyanın diğer yerlerine dağıtılıyormuş muş yani.Adam her inmek istediğinde önce biz iniyoruz çünkü onun kapısı açılmıyor.Konaklayalım ddeik ama odayı parasını ödemeden göstermiyorlar bu tuhaf kentte fazla kalmaya gerek yok.
Rodaviar terminalinden akşam sekizde Cuidaad Bolivara hareket ettik.Bütün gün Karakaşı dolaşmıştık ve çok yorgunduk uyuduk.

1 nisan Cuidad Bolivar
Bu kent Rio Oriniconun kenarında ve çok sevimli.
Otobüsten iner inmez bir tur satan bir adam bizi yakaladı,biraz zaman istedik karar vermek için.Buradan bir çok tur seçeneği var hepside doğa içinde amazonlarda nehirde hepsini çok sevdim ama zamanımız yok.Calaima gölünde su seviyesi düşmüş bu yüzden dünyanın en uzun şelalesi olan Angel falls a sadece uçak turu varmış.Bu deneyimi Nazcada yaşamıştık ve bu seçeneği eledik.Buraya geliş amacım aslında Angel falls kenarında birkaç gün konaklamaktı.Hava çok sıcak ve güneş var merkeze gittik yerli halkında yardımıyla bir otel bulduk.Nehir kıyısındaki otelleri pek sevmedik sonradan pek çok konağın otel haline getirildiğini ama kapılarında otel yazısı bulunmadığını öğrendik muhtemelen vergi nedeniyle) bir kaçını gezdik gerçekten muhteşem butik otelle Don Carlos otelde kalmaya kara verdik tur da satıyorlar sahibi alman bir adam ve güvenilir oda 25euro buralarda otele valiz bırakmak günlük beş euro civarında.
Aslında dört gecelik bir turu aynı fiyatı ödeyerek üç geceliğine Rio Orinicio turu satın aldık 400 euro.

2 nisan Amozon, Dofrum adası
Burada zamanı pek umursamıyorlar tur aracı iki saat geç geldi.Önce üç saat yol gittik sonra korkunç bir toprak yola girdik tozdan hiçbir şey göremiyoruz araç yeni ve cam kapı kapalı olmasına karşın ağzımızı burnumuzu kapattık.Bir buçuk saatte bu yolda ilerleyip nihayet nehir kenarına vardık bu kez de grubun diğer üyelerini bekledik.Nihayet eşyalar kayığa yüklendi bizde yerlerimiz aldık bu kez benzini unutmuşlar 40 dakikada onu bekledik şimdiden gün bitti ve nehirde karanlıkta ilerlemek mümkün değilmiş.Beklerken nehirde yüzdük kum çok güzeldi yerli çocuklar akıntıya banamısın demiyor ben nehir ortasındaki taşa yüeyim derken on metre sonraki taşı ancak yakalayabildim akıntıdan.Bir genç kız etrafında bi sürü çıplak çocuk çamaşır yıkıyor nehirde kucağında bebek ve beğin ayağında kocaman açık bir yara var kanıyor bir yandan,yanımızdakı antiseptik mehlemi ve yara bantlarını verdik ve anlattık ne yapabileceğini umarım işe yarar.
Kayığımız yekpare ağaçtan el yapımı ve yamaha motoru nihayet taktılar ve yoldayız,hızla ilerliyoruz.Rehber arap kökenli adı yamal Trinchalias nehrinde ilerliyoruz güneş nehrin yüzeyini parlatıyor ve gökyüzü hallerini nehrin üzerinde seyrettik, manzaranın güzelliğine kaptırdık kendimizi hiçbir şeye sinirlenmiyoruz.İlk durağımıza bir saat sonra vardık ve hava karardı hemen.Nehirde karı koca ve çocuklar ellerinde diş fırçaları bellerine kadar suda diş fırçalıyorlar ve çıplaklar ve de neşeliler.Burası Dofrum adası bu gece burada konaklıyacak ve yemek yiyeceğiz yanımızda getirdiğimiz hamakları kuruyorlar bir yandan balık pişiriyorlar.Bizden önce gelenlerle beraber toplam 15 turistiz.bu gezi de hamaklarda uyuyacağız buralarda taş bina yok ,denizle ormanın arasındaki kumsaldayız hemen nehre dalıp geliyoruz yemek hazır,grup neşeli bir çoğu İstanbula gitmiş İstanbulu konuşuyoruz.Ekvatordan sonra yediğimiz en güzel yemek bu balık pilav salata üstelik rehber pişirdi.

3 nisanNichare,playon adası
Hamakların üstlerinde cibinlik var ve uyuyabildik.Nehir kenarında yerlilerin bir meyve toplamalarını izledik.Bu gün dokuz saat daha gideceğiz nehirde kahvaltıdan sonra hamaklar toplandı tüm eşyalar kayığa taşındı yine amazonun ortasında yamaha nın gürültüsüyle ilerliyoruz.Yol üstündeki Nicare adasında dinlendik biraz bu adada bir köy ve okul var kendi dilleriyle öğrenim görüyorlar.Evler sazdan . bir sonraki kayalıklarda öğlen yemek molası verdik.Nehirde ilerlerken küçük adalarda bi sürü yerli özelliklede çocuklar vardı,akıntıya karşı gidiyoruz bazı yerlerde rehber zorla can yeleklerimizi giydirdi yani yer yer rafting yaptık. .Yine hava karamak üzereyken Playon adasına vardık.Yine hamaklar malzemeler taşındı ve hamaklar kuruldu bir sundurmanın altına yemek yedik ve yüzdük .köyün saat 12 e kadar elektiriği var köyün tuvaletini ve duşunu kullandık.

4 nisan Playon
bu gün ormanda yürüyüş yaptık ve şahane bir şelale (salto para) gördük hemen yanında başka bir köy var bizi oraya rehberin yamağı götürdü o kadar aceleci ki tartıştık bu yüzden.Ormanda hiç görmediğimiz ağaçlar hayvanlar varı ve yerliler sürekli bir şeyler taşıyorlar.Hızlı gitmemizin sebebi balık tutmaya gidecekmişiz ama hamaklara döndüğümüzde rehber üç saat sonra balık tutmaya gideceğimiz söyledi,bizi koşturan çocuğa bir kez daha çıkıştım bir çok şeyi atladık ormanda ve şimdi üç saat boşuzzz.
Balığa gidiyoruz önce kayığımıza bindik ve çok şiddetli akıntıda sırılsıklam olarak akıntıya karşı gittik böyle olacağını bilseydim hiç gelmezdim.Sonrası daha da berbat koca kayalardan atlayarak yarım saat ilerledik ve bir kez ölüm tehlikesi geçirdim pek memnun değilim.birde bunun dönüşünü var kampa döndüğümüzde bir süre kendime gelemedim.Bu adada kumsalda dolanan tavşan irisi bir cins hayvan var adını söylediler ama hatırlamıyorum ayıyla fare tavşan arsı bir şey tembel tembel dolaştı aramızda.Yıldızları seyrettik her gece bu gezide ve arkadaşlardan bir astrolog anlattı durdu hangi yıldız nerede.

5 Nisan
Erkenden kalktık ama her şey eksik iki saat kumsalda eksikliklerin tamamlanmasını bekledik.grup bir gün daha kalacak biz bu gün ayrılmak zorundayız bi sürü eşya ve birkaç yerliyle rehberle beraber kayıktayız.yolumuz akıntıyla aynı yön daha kolay gidiyoruz gözümüzü kırpmadan manzarayı seyre daldık ve yedi saat sonra kıyıdayız.Bu gece saat dokuzda yola çıkmak zorundayız ve aracımız ortada yok iki saat bekledik ve nihayet toz toprak içinde geldi.
Otelde duş aldık ve ucu ucuna rodoviar ın Caracas otobüsünü yakaladık.

6 nisan
Sabah beşte terminaldeyiz.Otobüs şirketinin oldukça konforlu restoranında son kahvaltımızı ettik.Yandaki metro durağından Goto negro ya gittik oradan hava limanı araçlarıyla karakaş havaalanına vardık.
Sabah erkenden Romadayız.daha önceden biliyorum bu kenti hava limanından trenle merkeze geldik ve Vatikanı ve tarihi yerlerini hızlıca bir kez daha dolaştık.Etrafta türk turistler var.