Mesajı Okuyun
Old 28-02-2007, 15:44   #1
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan Seçim Sistemleri Üzerine

Seçim sistemleri, baraj uygulamaları, oyların hangi ölçüye göre dağılımı ve bu suretle milletvekili adaylarından kimin seçlileceği gibi sorunlar anayasa hukukunun en teknik konuları arasındadır. Giovanni Sartori'nin Anayasa Mühendisliği adlı kitabı bize bu konularda bir bakış açısı sunmaktadır. Bu kitapta sadece başkanlık ve parlamenter sistemler değil aynı zamanda bu kalıplara uymayan sui generis yani kendine özgü sistemler de anlatılmıştır. Fransa'da yarıbaşkanlığın ancak Fransa'daki demokratik kültürle işleyebildiğini, ABD'deki başkanlığın da ancak bu ülkede istenen sonuçları verebildiğini görüyorsunuz. Yani her ülkenin kendine özgü şartları yeni bir sisteme can vermektedir. Almanya'da ise parlamenter sistemin istikrar sorunu "yapıcı güvensizlik oyu" ile aşılmaya çalışılmaktadır. Yapıcı güvensizlik oyunun anlamı şudur: Eğer parlamento hükümeti düşürmek istiyorsa bunun yerine görev yapacak ve güvenoyu alabilecek yeni bir hükümet önerisini hazırlamak zorundadır. Yenisini önermeden var olanı düşürmek mümkün değildir. Yine parlamenter sistemdeki istikrar sorununun en iyi ilacı demokratik kültürdür. Örneğin Fransa'da cumhurbaşkanı ve başbakanın yetkileri birbirine çok yakındır. Eğer bu iki güç aynı partiden gelirse sistem başkanlık gibi görünmektedir, eğer farklı partilerden gelirse parlamenter sistem gibi görünmektedir. Bunun sırrı ise saygı, demokrasi bilincinden geçmektedir. Eğer cumhurbaşkanı Mitterand başbakan Churcill ile anlaşmazlığı karşısında çekilmeseydi, yönetimi ve tercihi Churchill'e bırakmasaydı siyasi bir kriz çıkması mutlaktı. Ama öyle olmadı, demokrasi konusunda sağlam bir bilinç ve inançla hareket edip krize meydan vermediler.Demokrasi bilinci ve saygıyla bunu başardıklarını söyledik ancak bunu sağlayan çok daha önemli bir şey var. Bu ise devrim sonrasında kurulan devletin biçimini ve anayasayla belirlenmiş laiklik, halkçılık ve cumhuriyetçiliği tüm ulusun birlikte kabul etmesidir. Üstünde yaşadıkları toprağın yönetildiği sistemi hep beraber özümsemeleridir. Onlarda siyasi partiler cumhuriyeti daha ileriye taşıyabilmek, ülkelerinin bağımsız uluslar arasında konumunu koruyabilmek için kurulmaktadır. İş böyle olunca yapılan tartışmalar belli bir frekans üzerinden yürümekte ve uzlaşma mümkün olmaktadır.