Mesajı Okuyun
Old 04-08-2006, 12:40   #4
son yolcu

 
Varsayılan

sayın Ahmetsacit
Geçenlerde almanyada yaşayan bir ahbabımın şu sözlerini size aktarmakla başlamak istiyorum;maddi olarak büyük sıkıntılar içinde olduğunu ve alman hükümetine iltica için başvuru yaptığını kocası ile boşanarak yine aynı evde oturmaya devam edeceklerini söyledi..yasal olarak ne gibi götürüsünün olduğunu sorduğumda ise almanyada yaşayan birçok türk vatandaşının aynı şekilde yaptığını söyledi,birkaçsene türkiyeye ayak basamayacağınıda ekledi
Özetle dünyanın heryerinde karşımıza çıkabilen ve çıkan bir sorun bu, suçun caydırıcılığını tartışmak isterim sizinle...Örneğin 'a' zatı birine duyduğu öfkeyi cinayete dönüştürme planları içerisinde ve bu iş için 'b' zatını azmettiriyor ve cinayeti 'b'zatına işlettiriyor..olayın vuku ğu bulmasının ardından yasal süreç başlıyor ve 'b' zatı ipe giderken 'a' zatı azmettirmekten hapis cezası alıyor (geçmiş senelerde yaşanmış bir olaydır) Sonuç itibari ile yapan kadar yaptıranında suçlu olduğuna karar vermiş oluyor adalet...
Ben işi bu yönüyle değerlendirmek isterim,anlatığınız olayda suçu işleyen ceza almıştır lakin ardındaki azmettirici faktörler gözardı edilmiştir.''hayat şartları''dedikleri olgunun ''yaşamama şartlarına''dönüştürüldüğü bir sistemde butür olayların görülmesi kaçınılmazdır.Şöyleki bir ailenin aylık harcamaları gözönüne aldığımızda bir devlet memurunun açlık sınırına dayandığını görüyoruz,sabah sekiz akşam altı çalışan bir memurun ek bir iş yaptığını o da yetmediği zaman illegal yollara başvurduğu aşikardır..anlatmış olduğunuz olayın çevremizde birçok örneği vardır... Özetle bıçaklayanın yanında bıçağı ele verenide yargılamalıyız ..yani sistemi..