Mesajı Okuyun
Old 12-12-2003, 20:33   #16
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sayın Gürler
Sizin gibi düşünmemenin "cehalet" olduğunu belirtmenizde seçmiş olduğunuz
ifadelerdeki nezaketinize teşekkür ederim ancak;
Mağdurun erkek olmasını engelleyen açıklamanızı anlayamadım. Pozitif
ayrımcılığın sınırları yok olduğunu kabul etmek cahilane olsa da bana
anlaşılır ve akılcı gelmemekte. Hayat baktığınız her açıdan "pozitif
ayrımcılığa muhtaç" bir çok şey tanımlamak mümkün. Hatta mecburi. Kadın için
kadın olmak erkek için erkek olmak, siyah olmak, beyaz olmak v.s.
Bir çok ülkede ırkçılığa karşı "pozitif ayrımcılıkla" çözüm üretmek ve
ezilen kesimi "adalete" rağmen savunan normalar koymak mükünken neden
eşitlikci norlarda israr edilir sebep açaba bazı kavramlardan bi haber
olmakmıdır. Yoksa korunmak istenen hukuki yararın hukukun idesi olan
"adalet"i ihlal etmesindeki kaybın kazanıma tercih edilebilir
bulunmasımıdır.
Örneğin aileyi, sadist, manyak, ırz düşmanları erkeklerce hukuki korunma
sağlanmak için oluşturulmuş kurumlar olarak değerlendirmek ve bu sorunu
bahsettiğiniz "POZİTİF ayrımcılık" "ilericiliğiyle" çözmeyi sosyal yapının
temeli kabul edilen aileye verilecek zarara değer bulmadığımı belirtmek
isterim. Bu eylemin bir edimi olmasında kesinlikle hemfikirim ancak talep
edilenin ceza hukukunun "fiile uygun ceza" prensibiyle ne kadar bağdaştığı
ayrıca tartışılması gerektiğini düşünmekteyim.
Ayrıca bir kısım arkadaşın bu fikirleri tartışmaktansa ben ve benim gibi
düşünenlerin fikirlerini "gericilik" yaftasıyla sık sık çizgi dışına itmeye
çalışması benim anlayışıma göre en hafif tabiriyle "kolaycılık"tır.
Sizler iyi çalışmalar ve "kolay" gelsin.

Ali Yaşar Ünlütürk
Avukat
İstanbul Barosu