Mesajı Okuyun
Old 04-01-2013, 15:28   #24
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan Değerlendirme...

Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinin tapuya şerhi ile ilgili:

Satış vaadi alacaklısı, "...satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilsin ya da edilmesin tapu ile mülkiyet hakkı kazanan kimsenin mülkiyeti kötüniyetli kazandığını her zaman ileri sürebilir... kayıt malikinin mülkiyeti kötüniyetle kazandığı ileri sürülmüşse; üçüncü kişinin ayni hakkın yolsuz olarak tescil edildiğini bilen veya bilmesi gereken şahıs olup olmadığına bakılması gerekir. Çünkü, TMK’nun 1024. maddesi uyarınca bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmişse bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilerin yolsuz olan bu tescile dayanma olanakları yoktur ve yasa ve uygulamadaki deyimiyle bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan ve hukuki sebepten yoksun bulunan tesciller yolsuz tescil sayılacağından hakkı zedelenen üçüncü kişinin iyiniyetli olmayan malike karşı doğrudan doğruya şahsi hakkına dayanması mümkündür... (Yargıtay 14 HD, 18.03.2010 T., E: 2010/2103, K: 2010/2979)".

14. Hukuk Dairesinin, 5 yıl geçmiş olmasına rağmen tapudaki şerhin terkin edilmemiş olması hâlinde kabul ettiği durum da yukarıdaki kuralla bağlantılı olarak: "...Tapu Kanununun 26/5. maddesinin son fıkrası gereğince, tapuya şerh edilen satış vaadi sözleşmesi uyarınca şerhten itibaren 5 yıl içinde satış yapılmaz ise şerh, tapu sicil müdürlüğü tarafından re'sen terkin edilir. Şerh, süresi dolduktan sonra terkin edilmez ise, ...artık bundan sonra satış vaadi alacaklısına sadece kişisel hak sağlayabilir. Satış vaadi sözleşmesi bu sebeple davalıya karşı ileri sürülemez ise de Türk Medeni Kanununun 1023 ve 1024. maddeleri gereğince davalının halen mevcut olan şerh sebebiyle iyiniyetli olduğunun kabulüne olanak yoktur... (Yargıtay 14 HD, 30.03.2010 T., E: 2010/1193, K: 2010/3454)" şeklindedir.

14 HD, şerhin terkin edilmemiş olması hâlinde tapu alıcısının, satış vaadi alacaklısının (5 yılın dolması ile, şerh ile kuvvetlendirilmiş etkisini yitiren) kişisel hakkı yönünden, "iyiniyetli" kabul edilemeyeceğini söylemektedir. TMK m.1024 yeni bir durum olmadığı gibi 14 HD'nin Tapu Kanunu m.26'daki 5 yıllık sürenin doğurduğu -şahsi hakka ayni hak kuvveti verme/şahsi hakkın şerh ile kuvvetlendirilmesi- etkisinin değerlendirilmesi açısından eski içtihatlarından dönmesi söz konusu değildir (ki bu süre sonunda kuvvetlendirilmiş etkinin yitmesi kanun maddesidir; içtihatla bunun aksi kabul edilemez).

Kısaca; 14 HD'nin 2006 kararı sonrası da:
Alıntı:
Yazan 15 HD
"...Tapu Kanunu'nun 26. maddesinde 5 yıllık sürenin geçmesiyle, terkini gereken hükümsüz bir şerh halini almış ve şahsi hakkın, aynî hak kuvveti ortadan kalkarak, ..."
kuralının aksini kabulü değil; 5 yıl dolmasına rağmen tapudan terkin edilmeyen şerhi TMK m.1023-1024 anlamında değerlendirmesi sözkonusudur.

Saygılar...