Mesajı Okuyun
Old 07-05-2007, 16:39   #17
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Merhaba,

Bence öncelikle tatil anlayışları farklı insanların (meslek mensuplarının) bulunduğu bir sitede ortak bir tatil anlayışı yakalamak zor.

Ama, KAFA EMEKÇİLERİ olarak eğer tatilde önceliğiniz bedeninizden çok kafanızı dinlemek isterseniz.

Ve tercihiniz herşey dahil,5 yıldızlı yapaylığından bıktıysanız. O zaman aşağıdaki anlayışı bir de kendiniz ve yakınlarınız için değerlendirebilirsiniz.

http://www.nisanyan.net/default.asp

Nereden Çıktı bu Site?

(Küçük Oteller Kitabı'ndan...)
Beş yıldızlı otellerden hoşlanmıyoruz!

Her ikimiz de rehber olarak Anadolu'yu yıllarca dolaştık. Türkiye'deki çok yıldızlı otellerin birçoğunu yakından tanıma fırsatını bulduk. Yöneticileriyle arkadaş olduk, çabalarına tanık olduk, işletme sorunlarını öğrendik. Birçoğunun profesyonelliğini, iyiniyetini takdir ettik. Ama otelleri sevemedik. Tek tip ruhsuz odalardan, bin kişinin aynı anda yemek yediği restoranlardan, birbirinin eşi açık büfelerden, sanayi tipi kahvaltılardan, klor kokulu havuzlardan, bir örnek kesilmiş çimlerden, profesyonel animatörlerden, üniforma giydirilmiş garsonlardan... nefret ettik.
Kendi tatillerimizde daima standart dışı güzellikleri aradık. Kendimizi olağan dışı bir evsahibinin özel misafiri gibi hissettiğimiz yerlerde daha mutlu olduk. Odamızdaki şahane dolabı nereden bulduğunu veya kime yaptırdığını ona sorabilmek istedik. Kahvaltıda ev yapımı bergamot reçelini, bahçede yıllar boyu harcanmış bir sevgi ve emeğin izlerini aradık.
Sevdiğimiz bir pansiyonun arazisinde bir sabah gün doğarken geyiklerin gezdiğini gördük. Bir başkasının şömineli oturma odasında Asteriks'in komple takımını bulduk. Bir üçüncüsünde, fırtınalı bir Şubat gecesi, evsahibi ve kasabanın belediye reisiyle geç saatlere dek iskambil oynadık.
Belki artık eskisi kadar genç olmadığımızdan, kaldığımız yerlerde belli bir konforu hep aradık. Ama konforu amaç haline getirmedik. Yatağı temiz, banyosu sıcak, viskisi buzlu olduğu sürece, yüz yıllık bir köy evinde geçirdiğimiz tatili, klimalı ve room service'li "tatil köylerine" daima tercih ettik.
Bu rehber, bizimle aynı duyguları paylaşan insanlar için hazırlandı.
Turizmin gittikçe kitleselleştiği şu günlerde, bireysel hizmeti ve sıradışı güzellikleri ön plana çıkaran kuruluşları tanıtmak istedik. Türkiye'de bu nitelikte yerlerin sayısının hızla artmakta olduğunu — hatta orta boy bir rehberi dolduracak düzeye eriştiğini — sevinerek tesbit ettik.

Nasıl seçtik?
Seçimlerimizde sübjektif etkenler mutlaka rol oynadı. Bazen güzel bir anı, bazen ev sahibiyle yaptığımız söyleşi, bir oteli kitabımıza alıp almama kararımıza yön verdi. Yine de, belirli objektif ölçülerden çok sapmamaya çalıştık.
Ana düşüncemiz, çağdaş bir çift veya genç ailenin keyifli bir tatil geçirebileceği yerleri seçmek oldu. Daha çok gelip geçici konaklamaya uygun olan yerleri bu nedenle liste dışı bıraktık. Deniz, güzel bir bahçe — en azından sevimli bir avlu — keyifli ortak mekanlar, doğada yürüyüş ve spor imkanı gibi unsurları hesaba kattık.
Seçtiğimiz otellerin büyüklüğüne (daha doğrusu küçüklüğüne) özellikle dikkat ettik. Aradığımız bireysel ilgi ve özeni belirli bir boyutun üzerindeki kuruluşlarda bulamayacağımıza kanaat getirdik. Bundan ötürü, 25 odayı aşan otelleri — çok özel birkaç örnek dışında — bu kılavuza dahil etmedik.
Mimaride ve dekorasyonda özgün, kişilikli bir çizgiyi yansıtan yapılara sıcak baktık. Restore edilmiş eski yapılarda, eskinin ruhuna ve yapı tekniklerine sadakate önem verdik. Sıradan bir betonarme yapıya uyduruk bir cumba eklemekle "S" klasmanı kazanan otellerin birçoğunu bu nedenle elemek zorunluğunu duyduk.
Seçimlerimizde belirli bir konfor ve kalite düzeyini gözettik. Ancak özel birkaç örnekte, daha mütevazı, fakat konum veya yapı veya kişilik itibariyle olağanüstü bulduğumuz işletmelere de yer verdik. Ufak tefek maceraları göze alan okurlarımızın bu tesisleri de tanımaktan mutluluk duyacağına güveniyoruz.
Resmi sınıflandırmaları hiç gözönüne almadık. Bakanlık belgeli otellerin yanında, belediye ruhsatlı — hatta ruhsatsız — işletmelerin bazen aynı ölçüde şık, uygar ve konforlu olabileceğini öğrendik. Otel-motel-pansiyon şeklindeki tanımların da, uygulamada kişi ve zihniyet unsurunun yanında anlamsız kaldığını gördük. Bundan ötürü resmi adı ister otel, ister pansiyon veya tatil köyü olsun, bu kitaba aldığımız tüm kuruluşları "otel" olarak adlandırdık.
Tek bir konuda hiç taviz vermedik: temizlik. Tuvaletleri, mutfağı, odaları ve çevresi temizlik açısından dört dörtlük olmayan hiçbir işletmeye rehberde yer vermedik. Aynı nedenle, burada yer alan hiçbir oteli "temizliğinden" ötürü ayrıca övmeye gerek duymadık.

Bize yazın!
Küçük Oteller Kitabı'nda yer alan tüm bilgileri bizzat ve tekrar tekrar sınadık. Yine de yanlış ve eksiklerimiz olmaması imkansız: onları düzeltmek için okurlarımızın yardımına ihtiyacımız var.
Lütfen deneyimlerinizi bizimle paylaşın. Rehberimizde yer alan kuruluşlara ilişkin olumlu, olumsuz gözlemlerinizi bize iletin. Gözümüzden kaçmış noktaları hatırlatın. Sizin değerli katkılarınızla, ileriki baskılarımız daha tam, daha güvenilir, daha yararlı olacak.
İyi tatiller...

Sevan & Müjde NİŞANYAN

////////
Ayrıca, Öncü bey tanıdığım kadarıyla iyi bir insan Öger turun eski pilotlarından ama yukarıdaki eleştirlere katılıyorum.Ölü Denizden biraz daha Pardise Garden e göre uzak olan aynı bölgede ama kafa dinlemek için önerebileceğim bir yer var. Eski bir rum köyünü, tatil köyüne çevirmişler. http://www.nisanyan.net/otl_view.asp?id=75&brMode=s1
Ocakköy de, İstemeseniz ve gece yatmamış olsanız bile çarşaf ve havlularının çalışan köylü kadınlarca değiştiriliyor. Evinizin balkonu bir başka balkonu görmeyecek tarzda özel hayat korunmuş. Evinizin kapısından çıkarken (eylülde gitmiştik) ağzınızı kaldırdığınızda üzümler ağzınızda kütür kütür. İster kendin pişir kendin ye isterseniz tesisin yiyeceklerinden yararlan. Eda hanımın konukseverliği bize yardımcı olmaya çalışması çok hoşumuza gitmiş idi. Tarih seviyorsanız Likyanın başkenti Santosu mutlaka ziyaret ediniz. İnsanlık, yaşamını, yaşadığı kenti ve ülkesini nasıl ve nelerin uğruna korumaya çalışmış? kitabelerden okurken bile tüyleriniz titriyor.

///////
Olimpos ve Kekova iyi ve güzel de yazın bunaltıcı sıcağında tansiyonunuza dikkat etmelisiniz.
///////
Eğe Marmarise gidip te, SEDİR ADASINDA yüzmeden dönerseniz, yaşamınızda çok güzel bir fırsatı kaçırmışsınız demektir. Sedir adsına giderseniz, Neden Marmarisin kalabalığında ve gürültüsünde boğulacaksınız ki? Ben yıllardan beri Sedir adası yolu üzerindeki Çınar Muğla evlerini tercih ederim. http://www.basoglancinar.com.tr/
Doğanın içinde doğal yiyeceklerle kafa dinlecek bir yer nasıl olurmuş bir görün bakalım. Yalnız pazarlıkla önceden rezervasyon yapınız.

Deniz, kum ve güneşin dışında doğada bir başka alternatif arayanlara önerebileceğim en doğru adres Kaz Dağları ve idea (sarıkız vb.) efsanesi ve yüzlerce tesisin içinde de en güzeli. http://www.nisanyan.net/otl_view.asp?id=29&brMode=s1 İlyada Otel. Çimlerin üzerlerindeki minderlerden gece gökyüzündeki yıldızları seyretmenin zevkine buradan daha iyi varacaksınız. Çevresinde ise keşfedilmeyi bekleyen binlerce güzellik.

//////

Nasıl şimdi tüm bu ve benzerlerini yaşadıktan sonra bedava ve herşey dahil 5 yıldızlı ister misiniz halen?