Mesajı Okuyun
Old 23-11-2007, 10:04   #4
Av. Asena

 
Varsayılan

Günaydın,

Tevkil yetkisi ile ilgili hakimler arasında görüş ayrılığı mevcuttur. Her ne kadar Avukatlık Kanunu'nda tevkil yetkisinden ve verilen belgenin vekaletname hükmünde olduğundan bahsedilse de konuşmuş olduğum bazı hakimler bunu kabul etmemektedirler. (Tevkil belgesi ile yetkili kılınan bir avukatın, yetki belgesine dayanarak bir başka avukatı yetkili kılması) Neden olarak da, hak vermiyor da değilim, tevkil ile yetkili kılınan üçüncü avukattan ilk avukatın haberinin olup olmadığı ve hatta bu durumun müvekkil tarafından bilinip bilinmediğiydi. Zira müvekkil vekaletname çıkartırken o avukata güveniyor ve fakat o avukat bir başkasına, bir başka avukat da bir başka avukata yetki veriyor. Bu durum böyle uzayıp giderse avukatlık mesleğine olan güvenin, bu mesleğe olan saygının nerede kalacağını beyan etmişti. Kaldı ki önemli olan feragat, ahzu kabz gibi durumlarda ikinci tevkil yetkisini tanımadıkları oluyor.

Durup düşündüğünüzde, duruşmaya geç kalacağımızdan bahisle belki bir başka meslektaşımızı yetkili kılabiliriz. Hatta o da bir başka meslektaşımıza yetki verebilir. Ancak önemli konularda hakimler, üzerine vekaletname çıkan avukatı görmek istiyorlar.

Doğruluğu tartışılır, ancak tevkil yetkisi var ise meslektaşımıza yetki verebiliriz. O da yetki belgesine dayanarak bir başka meslektaşımızı yetkili kılabilir. Ancak hakimin söylediklerini de yabana atmamak lazım. Dosyadaki gidişten, dosya içinde yer alan tüm avukatların haberi olması gerekir. Çünkü son yetkili kılınan meslektaşımızın yapmış olduğu işlemden (örneğin müvekkilin menfaati ile bağdaşmayabilir ve üçüncü avukatın bu durumu bilmesi mümkün olmayabilir.) üzerine vekaletname çıkan avukat sorumludur. Bu hususlar göz önüne alındığında hakime hak vermemek mümkün görünmüyor.