Mesajı Okuyun
Old 22-06-2010, 22:01   #14
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

2006 yılında bu foruma genel hukuk mantığına dayalı yukarıdaki mesajı yazmışım, 2010 yılında ise birebir somut bir dava ile karşılaştım, yanıtımızı da yazdım.Yaptığım hummalı yanıt çalışması sırasında öğrendiklerimi katkı babından eklemek istedim:

-Sözü edilen HGK kararı, "Şerh verilmiş taşınmazlar için" geçerli.

-İpotek tesis edilirken aile konutu şerhi yok ise; ipotek geçerlidir.

-Yukarıdaki durumun aksi yalnızca; lehine ipotek verilenin (Yahut lehine satış vb. ayni hak tesis edilenin), taşınmazın aile konutu olduğunu ve eşin de rızasının bulunmadığını "Bildiği" hallerde gündeme getirilebilir. (Sözgelimi aile dostu, oranın aile konutu olduğunu bilir, yahut akraba vb.)

-Üzerinde şerh bulunmayan aile konutu üzerinde ayni hak kazanan iyiniyetli ise (Aksini yani kötüniyeti ispat külfeti fek isteyen davacı yana ait) MK.m.1023 ilkesi geçerlidir ve kazanımı korunur.

-TMK m 194, TMK m 1023 'ü bertaraf edici nitelikte değildir.

-Dava değeri ipotek bedeli üzerinden nisbi harca tabidir.

-Hasım kısmına dikkat: Bu tür davaların davalısı üçüncü kişi lehine ipotek tesis eden taşınmaz maliki eştir. Lehine ayni hak tesis edilene ise dava ihbar edilecektir. (Uygulamadaysa sıklıkla şerh koyduran eşler; her nedense ayni hak kazanan üçüncü şahsı hasım gösterip; eşlerini yanlarına almayı yeğlemektedir? )

Saygılarımla...