Mesajı Okuyun
Old 30-06-2007, 07:15   #13
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
1) kaçak bölümün yıkılabilmesi için tüm hissedarlara tebligat yapılması gerekir diye düşünüyorum, siz ne dersiniz?
İmar Kanunu’nun 32.maddesine göre işlemler YAPI hakkında yapılır. Bu işlemlerin muhatabı tapudaki malik değil, YAPI SAHİBİ’dir. Yapı sahibi ruhsatsız inşaatı yapan kişidir. Yapı sahibi denilen kişi kiracı, fuzuli şagil ya da malikin damadı olabilir.

Muhatap yapı sahibi olduğundan, yapı sahibi olmayan diğer hissedarlara tebligat yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Başkasının arazisine kaçak bina yapılırsa binanın sahibi yapan kişidir; arazinin maliki binanın da maliki olmaz. Sizin örneğinizde de hissedarlar binaya ortak olmazlar. Ortaklığın giderilmesi davasında binanın değerini yapan hissedar alır, diğer hissedarlar sadece zemin değerini paylaşırlar.
Alıntı:
Aynı yerle ilgili olarak daha önceden de yıkım kararı çıktığından ve o zamanlar taşınmazın tek maliki olan kişiye tebliğ edildiğinden, belediye önceki yıkım kararına istinaden işlem yapabilir mi?
Yapabilir. Yıkım kararları zamanaşımına uğramaz ve sonraki yıkım kararı önceden verilmiş yıkım kararını ortadan kaldırmaz.
Alıntı:
2) İlçe dahilinde devlete ait yerlere çok büyük sayılarda gecekondu niteliğinde binalar yapılmışken ve belediye bunlarla ilgili olarak kılını kıpırdatmazken,
Ne yazık ki Belediyelerin personel sayısı merkezi yönetim tarafından sınırlandırılmaktadır. Nufus sürekli arttığı halde yıllardır kadro alamayan Belediyeler hizmeti gereği gibi yapamamaktadır. Diğer kaçak binalar hakkında işlem yapılamamasının nedeni bu eksikliktir.

Sizin binanızın yıkılmasının özel bir nedeni olmalı: İnşaattan şikayetçi biri vardır ve şikayetinde ısrarlıdır. Ya da inşaatınız açılması düşünülen bir yol gövdesinde kalmaktadır.
Alıntı:
belediyeye karşı (özellikle 1964 yılında alınan yıkım kararı uzun yıllar uygulanmadığı için) tazminat davası açılabilir diye düşünüyorum, ne dersiniz?
Böyle bir davada ilk düşünülecek konu HUKUKİ YARAR olacaktır. Binanın 1964 yılında yıkılmasında bina sahibinin bir hukuki yararı olmalı ki dava kabul edilsin. Öte yandan binanın 1964 yılında yıkılmamış olmasından bina sahibi bir zarar görmüş olmalı ki tazminat isteyebilsin. Bu nedenlerle böyle benzersiz bir dava açılmamalı kanısındayım.

Belki Belediye Başkanı hakkında diğer kaçak binaları yıkmadığı için görevi kötüye kullanma suçu nedeniyle C.Savcılığına şikayette bulunulabilir. Ama benzer davalar 'Belediye personel araç-gereç olanaklarının elvermemesi nedeniyle suç işleme kastı bulunmadığından Koğuşturmaya Yer Olmadığı Kararı ya da Beraat Kararı ile sonuçlanmaktadır.

Saygılarımla