Mesajı Okuyun
Old 30-06-2007, 05:39   #12
Kilimanjaro

 
Varsayılan

Sayın Konyalı, bizim de benzer bir konuya sahip dosyamız var. Yardımcı olursanız sevinirim. Şimdiden teşekkürler...

Müvekkil 1958 yılında inşa edilen hisseli mülkiyete tabi bir gayrimenkulün bir kısım hissesini satın alıyor. Gayrimenkulde hissedarlar arasında fiilen paylaşım oluşmuş, yani kimin nereye sahip olduğu fiilen belli. Müvekkilin sahip olduğu yerlerin bir kısmı bina 1958 yılında inşa edilirken kaçak olarak yapılmış (parselde ruhsata uygun inşa edilen bir adet binanın bahçesinin de bir bölümüne ruhsata ve imar planına aykırı olarak iki katlı bina yapılmış). 1964 yılında bu kaçak bölümle ilgili olarak gayrimenkul sahibine (ki o dönemde gayrimenkulün bir tek maliki bulunuyor) yıkım kararı tebliğ ediliyor. Fakat bu karar uygulanmıyor. Daha sonra binadaki daireler hisse devri yoluyla çeşitli kişilere satılıyor. Müvekkil de 2003 yılında bu sorunlu yerleri hisse devri yoluyla satın alıyor. Kaçak yapı aradan geçen zaman içinde önemli ölçüde tahribata uğradığından (bir kısmı yıkılmış), müvekkil burada kapsamlı bir tamirata girişiyor. Bu aşamada şikayetler üzerine belediye burası için para cezası uyguluyor ve yıkım kararı alarak bunu müvekkile tebliğ ediyor. Sözünü ettiğim yer halihazırda kullanılmakta.
Olayla ilgili olarak çözüm bulmaya çalıştığımız sorular şunlar:
1) Gayrimenkulde fiilen paylaşım var ama neticede hisseli mülkiyete tabi. Bu durumda kaçak bölümün yıkılabilmesi için tüm hissedarlara tebligat yapılması gerekir diye düşünüyorum, siz ne dersiniz? Aynı yerle ilgili olarak daha önceden de yıkım kararı çıktığından ve o zamanlar taşınmazın tek maliki olan kişiye tebliğ edildiğinden, belediye önceki yıkım kararına istinaden işlem yapabilir mi?
2) İlçe dahilinde devlete ait yerlere çok büyük sayılarda gecekondu niteliğinde binalar yapılmışken ve belediye bunlarla ilgili olarak kılını kıpırdatmazken, müvekkilin tapulu taşınmazına çok önceden yapılmış olan böyle bir kaçak binanın belediye tarafından yıkılması ihtimalinde, belediyeye karşı (özellikle 1964 yılında alınan yıkım kararı uzun yıllar uygulanmadığı için) tazminat davası açılabilir diye düşünüyorum, ne dersiniz?