Değerli Meslektaşlar;

Bir sendikayla yapılmış olan ve halen yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin bir maddesi aynen şöyle "İşçilerin AYNI İŞVERENE BAĞLI bir işyerine nakledilmeleri görülen işin niteliğinde benzerlik olması ve işyerinin aynı büyükşehir belediye sınırları içinde bulunması halinde mümkündür. Bu durumda işçinin rızası aranmaz."

Bu hükme dayanılarak müvekkil tarafından belirli sayıdaki işçi başka bir işyerine yapılan işte herhangi bir değişiklik olmadan ve işçilerin maaş sosyal yardım dahil hiç bir hakkına zarar gelmeden nakledilmişler. Fakat bu nakle uymayıp işine 5 iş günü geçmesine rağmen başlamayan işçiler kıdem tazminatları verilerek iş akidleri sona erdirilmiş.

İş akitleri bu şekilde sona eren işçiler dava açarak ihbar tazminatlarını istiyorlar. Verdikleri dava dilekçesinde nakledildikleri iş yerinin ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olması nedeniyle TİS hükmünün uygulanamayacağını dolayısıyla feshin haksız olduğunu iddia etmişlerdir.

Burada yukarıda büyük harflerle yazmış olduğum aynı işvere bağlı olma durumunun yorumu gerekmektedir. Burada şunuda belirtmek gerekir ki bu şirketler her nekadar ticaret hukuku açısından ayrı tüzel kişilikler isede ortakları %99 aynıdır. Eğer yorum ticaret hukuk ilkeleri gözetilerek yapılacaksa gerçekten ayrı işverenlerden bahsetmek gerekir. Fakat yorum iş hukuku ilkelerine göre yapılacak ise aynı işvere bağlı olma kavramından ne anlaşılması gerekir? Bununla ilgili bir Yargıtay kararı varmı?