Mesajı Okuyun
Old 26-06-2006, 13:15   #23
Tiocfaidh

 
Varsayılan


Türkiye'de hukuk eğitimininve ve mesleği icra eden hukukçuların genel olarak batı standartlarından olmadığı hepimizce malum, ancak kaliteyi yükseltmek adına avukatlık sıvavının 2005 yılından itibaren mezun olan avukat adaylarına yapılması gerçekten de gülünç. Eğer hukukçuların bilgi ve beceri düzeyi bir sınavdan geçirilecekse bunun mesleğini icra eden hukukçuları da kapsaması gerekirdi diye düşünüyorum. Mevcut adli yapılanmada meydana gelen düzensizliklerin ve yetersizliklerin faturası malesef fakülteye 2001 yılından sonra kayıt yaptıran biz zavallılara kesilmek isteniyor.

Peki acaba gerçekten de amaç kaliteyi artırmak mı?

Bana göre ülkede hukukun ve hukukçuların kalitesinin artırılması devletin temel görevlerinden olmalı, ancak bir serbest piyasa mesleği olan avukatlıkta "mesleğe kalite getirme" söylemleriyle insanları oyalamanın altında başka nedenler yatmakta. Burada bizlerle birlikte görüşlerini paylaşan değerli avukat büyüklerimiz bizden daha iyi bilirler ki avukatlık mesleğinde kalite, bilgi ve beceri avukatın oluşturacağı kendi iş çevresinin oluşmasında etki sahibi olacak, kalitesi düşük bir avukat da doğal olarak başarısız kabul edilecek, kalitesiz avukatlar belki de mesleği bırakmak zorunda kalacaklardır. Serbest piyasanın kendi içinde kaliteli ile kalitesizi ayırt etme gibi böyle bir özelliği varken Barolar Birliğinin işe el atıp kimilerinin önünü kesmek istemesi bana çok da masum gelmiyor.

Öncelikle şu soruları sormak gerekli, bu sınavuın gelmesini kim istedi? Brolar Birliği.
Amaç ne? Söylediklerine göre Türkiye'de hukuka kalite getirmek(bunu yapmanın ne yeri ne de zamanı avukatlara mesleğe başlayacakları staj devresi değildir sayın büyük beyler, ağalar ve baronlar. Bunu yapmanın yeri hukuk fakülteleridir, yolu da eğitim kalitesini artırmaktır).

Kendi şahsi kanaatim, piyasada belirgli köşe başlarını kapmış olan(ve Barolarda etkili) avukatların 'piyasadaki rantı genç meslektaş adaylarıyla paylaşmak istememeler'inden başka hiç bir şey değildir maksat. Bu sınava giriş 4 yıllık bir süreyle sınırlandırmış, bu süre içinde bir çoğu en azından mesleğe geç atılmak zorunda kalacak, bazılarımız ise belki de mesleğe girme şansını bulamayacağız bu sınav sonunda. Sonuç itibariyle imzamda da belirttiğim gibi Türkiye'de para kazanmaktan başka hiç bir işe yaramayan Hukukun oluşturduğu iştah kabartan, lezzetli pasta büyüklerimiz tarafından bizlerle paylaşılmak istenmiyor, en azından mümkün olduğunca geç şekilde mesleğe girmemiz arzu ediliyor.

Sayın Baro başkanları ve Barolar Birliğinin başkanı, eğer bu foruma üye iseniz ve bu satırları okuyorsanız(ki bu zahmete katlandığınızı gözümle görsem inanmam), lütfen şu an piyasada avukatlık mesleğini icra eden meslektaşlarınızın da yeterliliğini biz zavallı meslektaş adaylarınızınki gibi sorgulayınız.

3 yıllık bir Avukatın Asliye Hukuk mahkemesinde açtığı dava dilekçesinde savını(iddiasını)ı 'iddaa' olarak yazdığını görmüş genç bir kardeşiniz olarak söylüyorum bunları..

Her ne kadar fakülte ve mezun sayısı 20 sene öncesine nazaran fazla ise de kalite o dönemdekinden kesinlikle daha iyi. En azından kendi dönemimde hiç bir arkadaşım mobilyacılık veya tesisatçılık yaparken sadece sınavdan sınava fakülteye giderek okulunu 4 yılda bitirmedi. Bizler derslerimiz kabuslarımıza girinceye kadar yurt köşelerinde sabahlayarak fakülteden mezun olduk, okulunu extern eğitimle bitirmiş ve asıl kalitesinden şüphe edilen eski mezunların o meşhur 'kalitesiszliği'nin faturasını kendim ödemekten dolayı isyan ediyorum.

Elinden icra takibi yapmaktan başka hiç bir iş gelmeyen, MÖHUK adında bir kanunun varlığından 32 yaşında haberdar olan bir avukatın(bu saydıklarım bizat gözlerimle şahit olduğum olaylardır) bu mesleği icra ettiği piyasada gencecik, pırıl pırıl gençlerin önünün kesilmek istenmesine de isyan etmekten başka bir şey gelmiyor edlimden.

PS: Bu forumda görüşlerini bizlerle paylaşan değerli büyüklerim bu yazdığım şahıslardan tamamen müstesnadır, benim bahsettiğim avukatlar malesef internet kullanmayı dahi beceremeyecek yetersizlikte. Sözlerimin meclisten dışarı olduğunu belirtmek istedim.

Saygılar