Teşekkür ederim Meslektaşım. Ben de aynı kanaatteyim, davayı açacağım. Sonucundan forumu haberdar ederim.

Alıntı: Yazan Admin Sizin de belirttiğiniz gibi kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk süreci yeni olduğundan sorduğunuz sorularla ilgili "kesin" bir yanıt vermek çok güç, bu soruların yanıtlarının birkaç yıl içinde içtihatlarla şekilleneceğini öngörebiliriz. İçtihatlar yerleşinceye kadar bu süreçte eminim farklı mahkemelerden farklı kararlar çıkacaktır. Bu noktada sadece kişisel yorum yapabiliriz diye düşünüyorum ve benim kişisel yorumum da her iki sorunuz için de "olumlu" olur. Kira sözleşmesindeki yazılı bildirim şartının amacı kiracının sözleşme bitmeden bir süre önce tahliye konusunda bilgilendirilmesi, bu konuda hazırlık yapmasına müsade edilmesi ve sözleşmenin bittiği gün sürpriz bir tahliye davası ile karşılaşmamasıdır. Arabuluculuk başvurusu bu amacı gerçekleştirdiğinden bence bildirim şartı yerine geçer. Aynı şekilde kanundaki 1 aylık süre "dava açma" süresidir, dava bu süre içinde açıldığı sürece, arabuluculuk sürecinin zamanının sorgulanmaması gerekir. Arabuluculuk sürecinin bu zamanda yapılması gerekiyor olsaydı, kanun koyucu arabuluculukla ilgili yasal düzenlemeyi yaparken bu hususu belirtebilir veya BK'daki maddeyi değiştirebilirdi. Bu yapılmadığına göre kanun koyucunun arabuluculuk süreciyle ilgili bir zaman şartı koymadığı şeklinde yorum yapmak bence doğru olur. Dolayısıyla belirttiğiniz olayda bence dava şartları yerindedir ve tahliye davasının reddedilmemesi gerekir. Ancak dediğim gibi farklı düşünen bir hakimle karşılaşmanız da hiç şaşırtıcı olmaz.