Değerli Meslektaşlarım;

Müvekkillerin babası vefat etmiştir. Vefat eden baba ile kiracılar arasında sözlü kira sözleşmeleri mevcuttur. Bu sözleşmelerin tarihi, kira bedeli vb. konularda Müvekkillerin herhangi bir bilgisi yoktur, kira bedelleri yıllarca vefat eden-miras bırakan babaya, elden ödenmiştir.

Miras bırakan baba vefat ettikten sonra kiracılar, noter aracılığıyla ihtarname göndermişler ve bu ihtarname ile, kiracısı oldukları taşınmazın kira bedelini ödeyebilmek için hesap bilgisi talep etmişlerdir. Hatta bazı kiracılar, PTT aracılığıyla, çok cüzi miktardaki bedeli, “kira ödemesi” adı altında yasal mirasçılara göndermiş; ancak bu paralar, Müvekkiller tarafından kabul edilmemiştir.

Yasal mirasçı-Müvekkiller, bu ihtarnamelerin gönderilmesinden sonra başlattıkları icra takipleri ile, babalarının vefat ettiği tarihten sonraki kira bedellerini talep etmişler; ancak kiracılar bu takiplere, müvekkiller ile aralarında ticari ilişki, kira sözleşmesi ve herhangi bir borçları olmadığı gerekçeleri ile itiraz etmişlerdir.

Bu durumda;

1) Gönderilen ve kiracı olduklarını ikrar ettikleri ihtarnamelere dayalı olarak icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açabilir miyim?

2)İhtarnameye dayanarak icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması; sulh hukuk mahkemesinde itirazın iptali davası açabilir miyim? Yoksa her iki talebimi birlikte sulh hukuk mahkemesinde öne sürmem mi daha doğru olur?

3)Kira bedelini tespit etmek için keşif-bilirkişi incelemesi yeterli olur mu? Bu konuda nasıl bir yol izleyebilirim?

Değerli görüşleriniz ve ilginiz için şimdiden çok teşekkür ederim.

Saygı ve selamlarımla,