Mesajı Okuyun
Old 11-04-2010, 17:12   #4
hazein

 
Varsayılan

yukarıdaki rücu ile ilgili açıklamalar yapan arkadaşlar hakimlerin verdiği yanlış kararlardan dolayı doğan zararları hakimlere rücu etmeyi düşünüyorlar mı acaba.

İcra müdürünün taraf gibi gösterilmesi durumunda karar veren müdür kendisini güvende hissetmeyeceği için icra işlemleri yürümeyecektir. Bir örnek vermek isterim. Görev yaptığım yerde yediemin deposu yok. Bu durumda muhafazayı güçleştiriyor. Ben haciz sırasında alacaklının gösterdiği bulduğu bir yediemine malı teslim ediyorum. Bazı meslektaşlarım alacaklının bulduğu yedieminden sabıka kaydı ve ikametgah belgesi hatta malı olup olmadığına dair belge istiyorlarmış. Tabi zar zor yedieminliğe ikna olan bir kişi bu istenen belgeleri duyunca vazgeçiyormuş. Hakkımda rücu davası açılabileceğini güçlü bir olasılık olsa bende bu belgeleri ister yediemini sorumluluğa ortak ederdim.

Birde mahkemelerde taraf olduğumuzu düşünürsek, bizi icra müdürlüğünde aramayın artık. Mahkeme salonlarından bir avukat gibi davadan davaya koştuğumuz için mahkemelerde arayacaksınız.

Bir başka sorun da bir dosyada taraf olduğun vekilin talebi için başka bir dosyada karar vereceksin. 3 gün 40 defa düşünmek gerekir.

Sorunun kaynağı haciz fekkinden dolayı tahsil harcının kesilmesi, anlaşılan icra müdürü haciz fekkinden dolayı tahsil harcı talep etmiş, alacaklı taraf icra mahkemesine gitmiş, icra mahkemesi şikayeti kabul etmiştir. Öyle tahmin ediyorum ki şikayetin tarafı olmadığı için konu yargıtaya taşınmamıştır. Soruyu soran arkadaşın aşağıda vereceğim yargıtay kararlarını incelemesini rica ederim. Herkese selamlar.


Daire:12
Tarih:2007
Esas No:2007/7454
Karar No:2007/10088
Kaynak:
İlgili Maddeler:492 S.K 23.MADDE
İlgili Kavramlar:TAHSİL HARCI


Esas: 2007/7454
Karar: 2007/10088
Karar Tarihi: 16.05.2007

ÖZET: Alacaklı İcra Dairesine başvurarak icra takibi nedeniyle borçlu adına taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğine göre, bu istem alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılabilmesi için yukarıda belirtilen yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunludur.

(492 S. K. m. 23)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 492 sayılı Harçlar Kanunun 23. maddesi uyarınca Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnameye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır. Somut olayda alacaklı İcra Dairesine başvurarak icra takibi nedeniyle borçlu adına taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğine göre, bu istem alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılabilmesi için yukarıda belirtilen yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunludur. Dairemizin yeniden oluşan ve istikrarla uygulanan son içtihatları açıklanan biçimde olup, bu durumda mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.