Mesajı Okuyun
Old 25-01-2007, 16:35   #4
mdelen82

 
Dikkat bir yargıtay kararı

Emlak komisyoncusu Tellaldır ve Bk daki tellallık hükümleri geçerlidir. Emlakçının Bk 404/son hükmü gereği yazılı bir anlaşma yapması ,tarafların imzası varsa,emlakçının ücrete hak kazanabileceğini belirtmektedir.Eğer böyle bir sözleşme yoska sanırım Elinizdeki kaporayı iade etmeniz gerekir.


T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/15586
K. 2005/4066
T. 15.3.2005
• GAYRİMENKUL TELLALLIK SÖZLEŞMESİNE DAYALI KOMİSYON ALACAĞI TALEBİ ( Tellallık Sözleşmesinin Yazılı Olması ve Taraflarca İmzalanması Şartı - Tellalın İmza ve Kaşesini Taşımayan Sözleşmeye Dayanarak Hak İddia Edemeyeceği )
• EMLAK KOMİSYONCUSUNUN KOMİSYON BEDELİ TALEBİ ( Tellallık Sözleşmesinin Yazılı Olması ve Taraflarca İmzalanması Şartı - Tellalın İmza ve Kaşesini Taşımayan Sözleşmeye Dayanarak Hak İddia Edemeyeceği )
• TELLALLIK SÖZLEŞMESİNDE ŞEKİL ŞARTI ( Gayrimenkul Tellallık Sözleşmesine Dayalı Komisyon Alacağı Talebi - Davacı Tellalın İmza ve Kaşesini Taşımayan Sözleşmenin Geçersiz Olması )
• KOMİSYON ALACAĞI TALEBİ ( Emlak Komisyoncusunun İmzasını Taşımayan Gayrimenkul Tellallık Sözleşmesinin Geçersiz Olması ve Bu Sözleşmeye Dayalı Bedel Talep Edilemeyeceği )
818/m.404/son
ÖZET : Davacı emlak komisyoncusu olduğunu ve davalılar arasında taşınmaz alım satımına aracılık yaptığını, davalılar tarafından imzalanan protokol başlıklı sözleşme ile komisyon bedelinin %4 olarak kararlaştırıldığını, ancak davalıların ücretini ödemedikleri gibi icra takibine de haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Tellallık sözleşmesini düzenleyen BK'nın 404/son maddesinde gayrimenkul tellallığı sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmış olmadıkça muteber olmayacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Bu itibarla tellallık sözleşmesinin yazılı olması ve taraflarca imzalanması şarttır. Davacının dayandığı sözleşmenin incelenmesinde sözleşmede tellal olan davacının imzasının ve kaşesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin kurulduğundan bahsedilemez. Bu nedenle de davacı geçerli olmayan bu sözleşmeye dayanarak herhangi bir hak iddiasında bulunamaz. Mahkemece bu yön gözetilerek davanın reddi gerekirken, kabulü hatalıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı emlak komisyoncusu olduğunu ve davalılar arasında taşınmaz alım satımına aracılık yaptığını, davalılar tarafından imzalanan protokol başlıklı sözleşme ile komisyon bedelinin %4 olarak kararlaştırıldığını, ancak davalıların ücretini ödemedikleri gibi icra takibine de haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne takibin 5.000.000.000 TL asıl alacak ve takip tarihinden reeskont faizi ile devamına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davalıların temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı davalılar arasında düzenlenen 8.8.2002 tarihli taşınmaz satımına ilişkin ""protokol"" başlıklı belgedeki ""komisyon bedeli %4 olarak belirlenmiştir"" sözlerine dayanarak icra takibi ile alacak talebinde bulunmuştur.

Tellallık sözleşmesini düzenleyen BK'nın 404/son maddesinde gayrimenkul tellallığı sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmış olmadıkça muteber olmayacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Bu itibarla tellallık sözleşmesinin yazılı olması ve taraflarca imzalanması şarttır. Davacının dayandığı sözleşmenin incelenmesinde sözleşmede tellal olan davacının imzasının ve kaşesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin kurulduğundan bahsedilemez. Bu nedenle de davacı geçerli olmayan bu sözleşmeye dayanarak herhangi bir hak iddiasında bulunamaz. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının bütün temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

BEN DİKEN SEN GÜL NASIL BİTECEK BU ÖMÜR