Mesajı Okuyun
Old 01-05-2009, 10:21   #33
Kilimanjaro

 
Varsayılan

Alıntı:

zeynel
Bu giyim tarzıyla şüphe uyandıran avukatın hiçmi suçu yok?

Evet, hiç suçu yok! Söylermisiniz bana, toplumda "vay be, bu da olabiliyormuş" dedirtebilecek önemde suçların faili olabilmiş bugüne dek tespit edilen kravatsız/takım elbisesiz kaç tane dolandırıcı gördünüz?! Mantıken eğer bir kişi gerçekte avukat değilse ve buna rağmen duruşmalara girip çıkıyorsa, kusura bakmayın ama, sizin gibi kılık-kıyafet takıntısı olan kişilerin hassasiyetlerini gözeterek mutlaka kravat takıyordur, bundan emin olabilirsiniz!

Nasrettin Hoca'nın yüzyıllar öncesinden hoş bir fıkrayla inceden inceye eleştirdiği "ye kürküm ye" mantığıyla insanların değerlendirilmesini oldum olası kabullenememişimdir. Ve hatta diyebilirim ki, eleştirdiğim bu tavır, adeta bende bir infial oluşturur! Ne hakla bir insan başka bir insanın sadece kılık-kıyafetine bakarak o insan hakkında ahkam kesmek hakkını kendinde bulur ve dahası bunu eyleme dökebilir, bunu anlamak mümkün değil!

Alıntı:

Atahun
Bu gün duruşmaya kravatsız ve gelişigüzel giyinmiş şekilde katılan bir avukat, yarın bir haftalık sakal ve kot pantolonla girmeyeceğini kim taahhüt edebilir.

Girerse ne olur, kıyamet mi kopar, yoksa mesleğin saygınlığına bir halel mi gelir? Ben söyleyeyim: HİÇBİR ŞEY OLMAZ! Ha, diyeceksiniz ki, ortalama vatandaş böyle bir avukata yeterince saygı duymayacaktır, bu hususu adeta bir eksiklik olarak görecektir... Evet, mümkün... Zira maalesef bizim toplumumuza hakim olan kimi yanlış düşünce kalıpları sebebiyle bugün için durum böyle. Ama biz hukukçular bu tür vahim yanlışlıklarla -hiç değilse düşünce bazında- mücadele edemeyeceksek, dahası bu yanlış düşünceleri içselleştirip yanlışa ortak olacaksak, gerçek bir hukukçu olduğumuzu nasıl iddia edebiliriz?

Özetle, kişileri kılık-kıyafetine göre değil, sözlerine ve davranışlarına göre değerlendirmek gerekir; yani zarfa değil mazrufa, cilde değil beyne bakmalı! Aksine davranış, sizi hayatta çok ciddi hatalara sürükler; mesela dolandırıcılara, beş para etmez karakterdeki kişilere yanıldığınızı anlayana dek muteber insan nazarıyla bakarsınız, mesleğinde çığır açacak kabiliyette, pırlanta gibi bir karaktere sahip kişileri da sırf bu önyargılı düşünceler sebebiyle kaybedebilirsiniz.

Alıntı:

Av. Hakan EREN
TBB Meslek Kuralları:
20- Avukatlar ve Avukat Stajyerleri mesleğe yaraşır bir kılık ve kıyafetle başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar. Duruşmalara Türkiye Barolar Birliğince şekli saptanmış cübbe ile ve temiz bir kıyafetle çıkarlar. Erkek Avukatlar iklim ve mevsim koşullarının elverdiği ölçüde kravat takarlar.


Yazdıklarınızdan hukuk=mevzuat sonucunu çıkarmamız gerekmez değil mi? Her ülke mevzuatında haksız/yersiz hükümler olabilir ama bir hukukçunun -üstelik bu haksızlık doğrudan meslektaşlarını hedef almışken ve serbest giyinmek isteyen bir kısım meslektaşlarını mağdur da etmişken- böyle haksız bir hükme dayanarak görüş serdetmesi ne derece doğrudur, takdirlerinize bırakıyorum.

Allah'tan çoğu hakimler bu denli yanlış yorumlar yapıp duruşmalarda kılık-kıyafet bekçiliğine soyunmuyorlar; bugün bir çok yerde avukatlar (bir meslektaşımızın yersiz şekilde endişelendiği gibi) duruşmalara kravatsız şekilde girebildiği gibi, değil bir haftalık, bir yıllık sakal ve kot pantolonla dahi girebilmektedir. Kravat ve takım elbiseyle duruşmalara giren bir avukat olarak, eğer bir gün bir duruşmada karşı taraf vekili kravatsız, sakallı, kot pantolonlu, vs. olduğu için duruşmalara kabul edilmek istenmez yahut bu durum hakim veya savcı tarafından eleştiri konusu edilirse, bu noktada hiç tereddütsüz o meslektaşımın yanında yer alırım ve gerekirse duruşmayı meslektaşımla birlikte terk ederim! Çünkü ben şuna inanıyorum: Bugün ülkemizdeki en önemli sorunlardan biri, nasıl adam olunacağını öğrenememiş, adamlığı çula çaputa, makama mevkiye, paraya servete bağlayan, sağlam bir karaktere sahip olamamış kişilerin varlığıdır ve bu mantalitedeki kişilerin maalesef toplumda çoğunluğu teşkil etmesidir (lütfen bu son cümlemi yukarıdaki eleştirilerimden bağımsız olarak değerlendirin, burada kimseyi en küçük bir şekilde itham etmiyorum).