Mesajı Okuyun
Old 05-11-2007, 18:07   #12
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan Yapilabİlecekler ...

Sayın enginer,

Sizin de bildiğiniz üzere, kâr, zararın kardeşidir.

Anlattığınız örnek olayda da, zarar, ortak olduğunuz şirkette, kullanıldığı iddia edilen "naylon fatura" ve bu neden ile ortaya çıkan vergi borcu sonucunda, diğer ortaklara değil de, size ulaşabilmiş olan idarenin takibinden kurtulabilemeniz konusunda yapılabileceklerden bazılarını başlıklar halinde özetlemek isteriz. Ama, ben hiç birşey yapmayayım, "tez konusu" olarak hukukçular yapsın diye düşünür iseniz, bu borç korkarım ki, çocuklarınıza miras kalacaktır. Böyle düşünmeyip, umutsuzluğunuzu da aşarak, üzerinize düşenleri yapmak ister iseniz:

01. Benzeri durumlar yalnızca, sizin başınızda olan olay değildir. Bu durumdan dolayı bırakın yasal takibi, ceza mahkemelerinde yargılanan yaklaşık 100 bin kişi var. 10 binlerce şirket de aynı nedenlerle gayri faaldir.

02. Ortak sorunları olanların ortak çözümler üretebilmesi ancak örgütlü toplumlarda mümkündür. Üyesi olduğunuz meslek örgütü, (bu örnekte Denizli Ticaret Odası ve üst birliği TOBB'dir.) aynı sorunu paylaşanlarla birlikte çözüm üretilmesini yetkililerden talep etmelidirler. Hukukçular ise, ancak talebinize hukuksal destek olabilirler.

03. Somut olarak yapılabileceklerinize gelince;

03.a) Vergi borcu nedeniyle yurtdışı çıkış yasağı önceki hafta Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir, ancak gerekçeli karar henüz yayımlanmamıştır. Bu yönden açılabilecek bir dava olumlu sonuçlanabilecektir.

03.b) Şirketin vergi borcunu vergi dairesinin şirket ortağından isteyebilmesi için, şirket ve şirket müdürü hakkında tüm takip yollarını tüketmek (Acz belgesi ile) zorundadır. Ancak bundan sonra, şirketin borunun, şirket ortağına denk düşen ortaklık payı hakkında takibe geçebilir. Fakat, uygulamada idare ortaklardan hangisini bulur ise, borcun tamamını onun şahsında (hukuka aykırı olarak) takibe almaktadır. Vergilendirme hataları 5 yıllık zaman aşımı süresinde her zaman düzeltilebilir.

03.c) Bankada aylığınıza konulan haciz ise, burada da yazıldığı üzere, ilelebet devam edemez. haczin uygulandığı ANda mevduata uygulanabilir. Gelecek aylıklarınıza uygulanabilmesi için, her ay yeniden haciz konulması gerekir. Pratikteki aksine uygulama, bankaların hatasıdır. Yani, sorunuzu yazdığınızdan bu yana, şu anda, sizin bankadaki paranızın tasarruf yetkiniz hakkında bir sorun olmayabilir.

04. Bizce asıl önemlisi sorununuzun kaynağının kurutulmasıdır. O da söz konusu naylon fatura" olayının yargı yoluyla çözüme kavuşturulmasıdır.

05. Diğer yandan, Ticaret Siciline yazılı olarak başvurarak, şirketinizin iflası için gerekenlerin yapılmasını talep edebilirsiniz.

06. Şirketinizin iflasının tamamlanması halinde bile, mevcut sorunlarınızın tamamı, mevcut durumunuzu tam bilemiyoruz ama, mevcut bakış açınız ile, çözümlenmeyebilir.




Alıntı:
Yazan enginer
Çok karmaşık bir şirket deneyimi yaşadım.
Sanırım ancak bir roman yazarak,bu ilişkileri ve yasal boyutunu anlatabilirim.
En basit şöyle anlatabilirim,şirket ortağı olarak durduramadığım usulsüzlüğü vergi dairesine bildirdim.
Vergi dairesi bu olaydan çıkan 600.000ytl cezadan beni de sorumlu tuttu.oysa zamanında müdahale edilse idi,benim suçsuzluğum,çok açık ve net görünecekti,aradan 5 yıl geçti ve müdahale yapıldı..
Şimdi ancak yıllar sürecek bir mahkeme ile suçsuzluğum belgelenecektir.tabii bu arada benim vergi dairesine yaptığım başvurular,zaman aşımı nedeni ile imha edilmezse...
Şirketten de ayrılamıyordum,süregiden pekçok iş kazasının mahkemesi de devam ediyordu....
Ve en önemlisi yeraltından emekliliğime 2 yıl kalmıştı.Bu iki yıl ı ne pahasına olursa olsun tamamlamalıydım...emekli oldum.(en azından maliyenin dokunamadığı bir emekli maaşım var şimdi).
sonuç: ancak iflas etmesi gereken şirketleri ,iflas ettiren bir devlet mekanizması beni kurtarabilir...şimdilik sanayi bakanlığında var olan,sistem çalıştırılmıyor...
(Belki de iyi bir "tez konusu" olabilirim)