Mesajı Okuyun
Old 04-12-2008, 12:01   #2
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/15118

K. 2008/445

T. 23.1.2008

• ARIZALI CEP TELEFONUNUN BEDELİNİN İADESİ İSTEMİ ( Değeri 500 YTL.nin Altında Bulunan Uyuşmazlıklara Tüketici Sorunları Hakem Heyetine Başvurulmadan Dava Açılamayacağı - Görevsizlik Kararı Verilmesi Gereği )

• TÜKETİCİ SORUNLARI İL HAKEM HEYETLERİ ( Değeri 500 YTL.nin Altında Bulunan Uyuşmazlıklarda Başvurulmadan Dava Açılamayacağı - Bu Kararlara Karşı 15 Gün İçinde Tüketici Mahkemesine İtiraz Edilebileceği )

• TÜKETİCİ MAHKEMELERİNE BAŞVURABİLME KOŞULU ( Değeri 500 YTL.nin Altında Bulunan Uyuşmazlıklarda - Tüketici Sorunları Hakem Heyetine Başvurulacağı Bu Kararlara Karşı 15 Gün İçinde Tüketici Mahkemesine İtiraz Edilebileceği )

4077/m. 22/5

ÖZET : 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 22/5 maddesi uyarınca değeri beşyüz milyon liranın ( dava tarihinde ( 20/10/2005 ) bu değer toptan eşya fiyatları endeksinde meydana gelen yıllık ortalama fiyat artışı oranına göre daha yüksek ) altında bulunan uyuşmazlıklara tüketici sorunları hakem heyetine başvurulması gerektiği, bu kararlara karşı 15 gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edilebileceği, itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği kararların kesin olduğu hükme bağlanmıştır. Açıklanan hüküm gereğince davacının Tüketici Sorunları İl Hakem Heyetine başvurduktan sonra verilen karara karşı tüketici mahkemesine itiraz etmesi gerekirken Tüketici Sorunları İl Hakem Heyetine başvurmadan tüketici mahkemesine dava açması durumunda mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekir.
DAVA : Davacı Gülsüm Güçer tarafından davalı Siemens San. ve Tic. A.Ş aleyhine 20/10/2005 gününde verilen dilekçe ile ayıplı malın bedelinin iadesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen 8/6/2006 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
KARAR : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 12/10/2007 günlü yazısında, temyiz edilmemek suretiyle kesinleşen Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesinin 8/6/2006 gün ve 2005/254 Esas 2006/120 sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenildiği ve bozma nedeni olarak; somut olayda uyuşmazlık konusunun değerine göre tüketici sorunları hakem heyetine başvurulmadan davanın açıldığı, mahkemece davacının 4077 sayılı kanunun 22. maddesine göre dava açabilmesi şartının gerçekleşmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğu belirtilerek HUMK'nun 427/6 maddesi uyarınca hükmün kanun yararına bozulması istenilmiştir.
Davacı, 2003 yılı Aralık ayında 305,00 YTL'ye satın almış olduğu Siemens marka cep telefonunun arızalı çıkması üzerine 3 kez yenisi ile değiştirildiğini, yeni telefonda da aynı arızanın devam etmesi nedeniyle ödediği bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece işin esasına girilerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda telefonun ayıplı bulunması nedeniyle davanın kabulü ile 305,00 YTL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verildiği ve kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 22/5 maddesi uyarınca değeri beşyüz milyon liranın ( dava tarihinde ( 20/10/2005 ) bu değer toptan eşya fiyatları endeksinde meydana gelen yıllık ortalama fiyat artışı oranına göre daha yüksek ) altında bulunan uyuşmazlıklara tüketici sorunları hakem heyetine başvurulması gerektiği, bu kararlara karşı 15 gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edilebileceği, itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği kararların kesin olduğu hükme bağlanmıştır. Açıklanan hüküm gereğince davacının Tüketici Sorunları İl Hakem Heyetine başvurduktan sonra verilen karara karşı tüketici mahkemesine itiraz etmesi gerekirken Tüketici Sorunları İl Hakem Heyetine başvurmadan tüketici mahkemesine dava açması durumunda mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekirken, işin esasını inceleyerek hüküm kurmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA; gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 23.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi