Sayın Polyanna
"Bu adam hep muhalif mi?" diyeceksiniz, biliyorum ama yazmadan duramıyorum. "Yazılmayan her harf yük bana."

"Anı yaşamak", "bugünü yaşamak", "boşver, yaşa gitsin" gibi düşüncelere ancak önemli çekincelerle katılabiliyorum. En önemlisi şu: Geçmiş, beni oluşturan günler toplamı. Geçmişim yoksa, aslında ben de yokum.

Alıntı: Yazan Işıl YILDIZ Dünü düşünüp üzülmekten, yarını düşünüp kaygılanmaktan bugünü yaşayamadığımızın farkında mısınız??Oysa bugün dün olmadan, günü yaşamak gerekmiyor mu? ... Ya geçmişe takılıp kalıyoruz, yada gelecek endişeleri içinde bugünümüzü yiyip bitiriyoruz... Böyle yaparak aslında hiç yaşamıyoruz... ... Geçmişi düşündüğümüzde geleceğimizden de çalmıyor muyuz.. Geleceği düşündüğümüzde de bu günümüzden belki!..

Bu üç alıntıyla çok benzeyen şeyler yazmıştım:

heryere baktım
geçmişime
geleceğime
yoktu
meğer
gözümün önündeymiş
ertelediğim yaşam


dünde
ve yarında ararken
bugünümde buldum


25.07.2000


kimi güzel
kimi pişmanlık dolu
anılarla geçmişte
ve düşlerimle gelecekte
yaşadım hep
bugün geçip giderken
ya dündeydim
ya yarında


12.08.2000


geçmiş, geçmiştir tüm gürültüsüyle,
geleceğin tatlı mırıltısı duyulur uzaktan,
yol, bir adımla başlar ve biter,
ömür, yeni günlerin toplamıymış, öğrendim...


(07.04.2002)


Geçmiş, adı üzerinde "geçmiş"tir artık...
Zaman, geri alınamayan tek şey...
Geçmişi anımsamalarımız bile geçmişten bağımsız, bizim marifetimiz.
Bugüne ve geleceğe bakmalı.
Yaşam bugün ve gelecektir çünkü.


(26.07.2008)


Eleştiri değil, katkı olarak algılamanız dileği ve saygılarımla.