Mesajı Okuyun
Old 23-12-2010, 01:13   #13
Av.Suna SOYDAŞ

 
Varsayılan

Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (2675)

Ulusal hukukumuz ve uluslararası anlaşmalar ticari ilişkilerden doğan uyuşmazlıkların çözümü hususunda taraflara tam bir serbestlik tanımıştır. Uyuşmazlığın tarafları aralarındaki ihtilafın halli konusunda, belirli bir ülke yargısını yetkili kılabilirler. Belirlenecek ülke yargısı tarafların vatandaşı oldukları ülke yargısı olabileceği gibi, üçüncü bir ülkenin yargısı da olabilir. Tarafların sözleşmelerinde yetkili ülke yargısını belirlemeleri hukukun bir alt dalı olan Devletler Özel Hukuku'nu ilgilendirir.
2675 sayılı "Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun" başlıca üç konuyu düzenlemektedir:

- Yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka ilişkin işlem ve ilişkilerde (uluslararası ticarete ilişkin sözleşmeler de dahil) uygulanacak hukukun belirlenmesi,

- Türk mahkemelerinin uluslararası yetkisinin belirlenmesi,

- Yabancı mahkeme ve hakem kararlarının tanınması ve tenfizi.

Yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka ilişkin işlem ve ilişkilerde uygulanacak hukuk,Türk mahkemeleri'nin milletlerarası yetkisi, yabancı kararların tanınması ve tenfizi bu Kanun ile düzenlenmiştir. Uluslararası ilişkilerden kaynaklanan ihtilaflarda Türk hakiminin önüne gelen davada hangi hukukun uygulanacağını belirlemesi zorunludur. Zira, Türk mahkemelerinde açılacak her davaya Türk hukuku uygulanmaz. Bu nedenle, hakim, Türk kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku resen uygular. Hakim, yetkili yabancı hukukun muhtevasının tespitinde tarafların yardımını isteyebilir. Yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen saptanamaması halinde ise, Türk hukuku uygulanır. Uygulanacak yabancı hukukun kanunlar ihtilafı kurallarının bir başka hukuku yetkili kılması durumunda ise bu hukukun maddi hükümleri uygulanır. (MÖHUK, 2). Yetkili hukukun vatandaşlık, ikametgah veya mutad mesken esaslarına göre tayin edildiği hallerde, aksine hüküm olmadıkça, dava tarihindeki vatandaşlık, ikametgah veya mutad mesken esas alınır (MÖHUK, 3).

Ancak, kural, hakimin olaya uygulayacağı hukukun Türk kamu düzenine aykırı olmamasıdır. Nitekim, yetkili yabancı hukukun belirli bir olaya uygulanan hükmünün Türk kamu düzenine açıkca aykırı olması halinde, bu hüküm uygulanmaz, gerekli görülen hallerde Türk hukuku uygulanır. (MÖHUK, 5).

Hukuki işlemler, yapıldıkları yer hukukunun veya o hukuki işlemin esası hakkında yetkili olan hukukun öngörüldüğü şekle uygun olarak yapılabilir. Hukuki işlemlerde, zaman aşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tabidir (MÖHUK, 6-7). Taşınır ve taşınmaz mallar üzerindeki mülkiyet hakkı ve diğer ayni haklar malların bulunduğu yer hukukuna tabi olup, taşınmakta olan mallar üzerindeki ayni haklara ise varma yeri hukuku uygulanır (MÖHUK, 23).