Mesajı Okuyun
Old 23-12-2014, 15:59   #2
denipre

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan denipre
Sayın Meslektaşlarım
Muris ölümünden sonra mirasçılardan biri diğerine verdiği intikal yetkili vekaletname ile ayrıca vekil kılınana miras payını hibe ettiğini de belirtiyor.
Bir diğeri ise intikal satış ve kayıtsız şartsız her türlü hibe ve bağışlama yetkisi veriyor.
Aslında her ikisinde de amaç hibe.
Ancak vekil kılınan kendi lehine satış yapamayacağından ve bağış harçları çok tuttuğundan ,sonraki tarihli 3.kişiye çıkarılan vekaletname ile miras paylarını kendi üzerine satış yaptırıyor.
Bu halde asıl amaç hibe olmasına rağmen , vekalet görevinin kötüye kullanıldığından bahisle açılan tapu-iptal davasında hibeye yönelik bu vekaletnamelerin geçerliliği sizce nasıl olacaktır.Yargıtay kararı paylaşırsanız sevinirim.Saygılar.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25.03.1998 tarih 1998/14-232 E. 1998/245 K.sayılı kararı ile : senedin yazılı ve satıcının beyanını ve imzasını taşıyan belge olarak alıcıya verilmesi belgenin alıcı yedinde bulunması M.K. 612 maddesini tamamlayan bir yön olarak belirtilmiş ,temellük edenin bu senedi almasının zımnen kabul anlamına geldiği belirtilmiştir.Bu veçhile işlemin hibe olarak değerlendirilmesi kanaatindeyim.Karardan ziyade değerli görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.Saygılar