Mesajı Okuyun
Old 09-01-2007, 11:20   #4
HollCroft

 
Varsayılan

Dosya detayını bilmediğimi ben de belirterekten tutuklamanın bir güvenlik tedbiri olduğunu ve ancak kaçma şüphesi veya delil karartma durumunun söz konusu olabileceği hallerde tutuklama güvenlik tedbirine başvurulabileceğinin CMK'da belirtilmiş olduğunu dile getiririm. Belki dediğiniz gibi tüm deliller toplandığından delil karartma durumu mevzu bahis olmayabilir ancak ortada eş zamanlı olarak yürütülen büyük bir operasyon ve 33 sanık bulunmakta. Kanaatimce olayda kaçma şüphesi mevcuttur. Fakat sizin de bildiğiniz üzere yeni kanunla birlikte adli kontrol sistemi getirilmiş bulunmakta. Adli Kontrol, tutuklama güvenlik tedbirinin olumsuz sonuçlarını ortadan kaldırmaya yarayacak bir güvenlik tedbiridir ve batılı ülkelerde de oldukça yaygın bir biçimde kullanılmaktadır. CMK md. 109'a göre üst sınırı 3 yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren suçlar açısından adli kontrol uygulanabilir. TCK md. 141 vd. hırsızlık suçunu düzenlemekte. İlk bakışta suçun cezasının üst sınırının 3 yıl hapis olduğu görülebilir ancak ortada çete halinde işlenen bir suç olduğundan ve mahkeme hırsızlığın hangi suretle yapıldığına kanaat getirmediğinden ve yapılacak tespite göre ceza da değişeceğinden adli kontrol mekanizması da uygulanamıyor maalesef.

Şahsi görüşüm, tutuklama güvenlik tedbirinin olumsuz sonuçlarını ortadan kaldırmaya yarayan adli kontrol mekanizmasının daha uygulanabilir olmasına yönelik gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması yönündedir.