Mesajı Okuyun
Old 05-01-2010, 16:45   #9
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Hayır kalkmasın. Asıl amacına yönelik kullanılsın! Devlete yeniden harç vermek ve o güne kadar yapılan masrafları ödemek, yeterli görülmemelidir.

Özellikle, ispat külfeti gibi önemli hukuk ilkeleri ihlal edilmemelidir.

Düşünsenize, bir senette malen yazılı iken siz veya vekiliniz gerçeği dile getirdiniz ve dediniz ki: "Böyle yazıyor ama, aslında senedin karşılığı...nakit olarak alınmıştır" Bu beyan nedeniyle, talil temelindeki kurala göre; senet elinizde olmasına rağmen, senedi talil ettiğiniz için karşı taraf ispat külfetinden kurtulmuş ve senedi elinde bulunduran taraf olarak ispat yükü altına girmiş olursunuz.

Hukukun beyana verdiği değer ve sonuç budur.

Böyle bir durumda karşı taraf için kazanılmış bir hak söz konusu olmalıdır.

Siz 3-5 her neyse harcını ikmal edip, karşı tarafın kazanılmış hakkına tecavüz edememelisiniz, diye düşünüyorum.

Islah konusunun bazen adalet-hakkaniyet karşı hile gibi kullanıldığını düşündüğüm olmuştur.

Bu durumlarda ıslah,domino taşlarının geri yürüyüp kendi taşınla kendi kuşunu vurmak posizyonu yarattığı oluyor!

Siz her türlü cevap ile davanızı bir temele oturtuyor ve delillendiriyorsunuz.
Karşı taraf cevap ve delillerinizi aldıktan sonra iddiasını ıslah ediyor.Bence de daha önce verilen beyanlara tamamen zıt beyanlar içeren ıslah,bu şekilde mümkün olamamalıdır.Kelimenin tam anlamıyla ıslah hukukumuzda düzeltme değil "Yaptım oldu!" şeklinde algılanmaktadır.

Size katılıyorum.Sonuçları daha ağır olmalı en azından davasını kaybetmiş gibi harç ve vekalet ücreti ödenmeli..(Belki bu biraz ağır oldu )sınırları ve kapsamı daha net çizilmelidir.

TBMM'de tasarı halinde bekleyen ve adalet komisyonu raporu verilen HUMK . kanun tasarısında ıslah sınırlanmaktadır.

Tasarının 186. maddesinde ıslahın hangi işlemlerde geçerli olduğu,hangi şekilde ıslahın yapılamayacağı bildirilmiş ve ayrıca kötüniyetli ıslah cezalandırıldığı gibi,mahkemece gerekli görüldüğü takdirde yok hükmünde dahi kabul edilebilir hale getirilmiştir.

İkrar,tanık,keşif ,yemin ,bilirkiş raporu vs.durumlarında ıslahın yapılamayacağı açıklanmış.

Merak edenlerin incelemesi için
http://www2.tbmm.gov.tr/d23/1/1-0574.pdf