10 yıldır güneydoğudaki bir ilde pratisyen doktor olarak görev yapmaktayım.İlin çöplüğüne 50 adet kadar küpürsüz ilaç atılmış.Sağlık müdürlüğüne gelen ihbar üzerine polis harekete geçirilerek eczaneler baskın yapıldı.Ablama ait eczanede 25 adet küpürsüz ilaç bulundu.Eczanenin olay tarihinden 3 ay önce işe sarhoş geldiği için çıkarılan kalfası eczanede bir doktor arkadaşla beraber reçetelere ilaç eklediğimizi söylüyor.Gözaltına alınarak ifadelerimiz alındı.Eczanede çalışan diğer 2 kalfa olumlu ifade verdi.Karne ve sevk kağıtları,reçeteler ve ilaç küpürleri hakikidir.Poliklinik defterlerinin bazı sayfalarında düzeltmeler bulunmaktadır.Tarafımdan ve diğer sağlık personeli tarafından kontrolüm altında yapılmıştır.İfademde belirttim.Sayısı 6 aylık sürede 60 adettir.Reçete sahiplerinde biri bana muayene olmadığını biride öyle hastalığının olmadığını söyledi.Sevk kağıtları hakikidir.Galiba sevk kağıtlarını başkasına verdiler.O kişiler gelip bana muayene oldular.Sağlık bakanlığından olay üzerinden 2 ay geçmesine rağmen müfettiş çağırılmadı.Beni eşim hemşire olmasına,eşlerin 60 kilometre dışında ayrı çalıştırılamayacağı yönetmeliğine rağmen bir köye sürdüler.Adli ve idari sicilim temizdir.Reçeteleri hasta muayene ederek yazdım.Olayda hiç bir sahtecilik yoktur.Devlete saygım ve bağlılım nedeniyle idare mahkemesine dava açmadım.Güneydoğuda 10 yıl görev yaptıkdan sonra türk olmam nedeniyle böyle iftiralara maruz kalmam,beni çekemeyen yerli kişilerin(sağlık müdürüde dahil) devleti yönlendirmeleri üzüntü vericidir.Devletime kayıtsız sadakatim asla değişmeyecektir.Yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim.Saygılarımla.

12-12-2000 00:06:41