Mesajı Okuyun
Old 14-06-2018, 08:34   #7
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan KorayÖ
Meslektaşım,

6100 sy HMK m. 19/2 ve 4 bence olayımıza ışık tutacak cinsten.

Yetki itirazının ileri sürülmesi
MADDE 19-(2)
Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.

(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.


Ezcümle usulüne uygun bir yetki itirazı bulunmadığı için yetki itirazı yapılmamış sayılacaktır. Ancak ıslah prosedürü işletilebilir mi? Her ne kadar yetki itirazı bir ilk itiraz dahi olsa; siz -yanlış da olsa- bir yetkili mahkeme göstererek ilk itirazınızı usulüne uygun bir şekilde yerine getirdiniz. Yetki itirazının da bir mahkeme içi usul işlem olduğuna şüphe yok. Usul hukukunun sınırlarını zorlayarak, hakim de açık görüşlü ise bu yolun da denenebileceğini düşünüyorum.

Bu maddenin uygulanabilmesi yani için,
1. Kesin yetki söz konusu olmayacak,
2. Yetki itirazında bulunan, seçtiği yetkili mahkemeyi göstermeyecek,
3. Süresinde itiraz etmeyecek.

Dolayısıyla -kesin yetki yoksa- itirazda bulunanın süresinde ileri sürdüğü itirazına istinaden seçtiği ve gösterdiği mahkemenin yetkisiz olması itirazın geçersiz olmasına değil, reddine yol açacaktır.