O zaman iş biraz değişir..
Olayın 2005 yılı Nisan ayında gerçekleştiğinden 765 sayılı yasa kapsamındadır. Bu yasanın 111. maddesi

Alıntı: Madde 111 - Hukuku amme davasının düşmesi cürümden zarar gören şahsın davadan vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada davacı hukuku şahsiyesini ayrıca muhafaza eylememiş ise artık hukuk mahkemesinde dahi dava edemez.

şeklindedir. Bu hükmün uygulamasında şikayetten vazgeçme halinde ayrıca şahsi hakların mahfuz tutulması gerekir. Hak bu yasa yürürlükte iken düşmüştür. Bu nedenle 5237 sayılı yasadaki değişen hükümden yararlanmanız mümkün değildir. Orada ise;

Alıntı: Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar MADDE 73 - (7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.

maddesi ile vazgeçme esnasında ayrıca şahsi haklardan da vazgeçilmiş ise şahsi hakların düşeceği hükme bağlanmıştır.

Ancak 765 sayılı yasa döneminde verilen bir takım lehinize kararlar bulunduğunu da söylemeliyim. Şikayetten vazgeçmenin açıklanma şekli ve yeri ile ilgili bazı kriterlere bağlı olarak değişen vazgeçmenin şahsi hak talebini düşürmeyeceğine ilişkin kararlar da var...

Bu arada o denli ağır yaralanma var ise muhtemelen 456/2 veya 3'e girer ki bu durumda suç şikayte bağlı değildir. Takipsizlik kararı kusur durumu ile de ilgili olabilir. Bence müvekkilinizin şikayetten vazgeçtiğimiz için dava açılmadı beyanına karşı temkinli yaklaşın ve o kararı bulup incelemeye çalışın..