Mesajı Okuyun
Old 05-10-2010, 17:27   #2
halit pamuk

 
Varsayılan

İdare, ancak ilk oturuma kadar görev itirazında bulunması ve görevlilik kararı verilmesi durumunda görev uyuşmazlığı çıkarabilir.



Örnek bir uyuşmazlık mahkemesi kararı;

(Ceza Esas : 2007/361 Karar : 2008/39 Tarih : 03.03.2008)

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 10. maddesinin birinci fıkrasında “Görev uyuşmazlığı çıkarma; adli, idari ve askeri yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı veya Başkanun sözcüsü tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir”, İkinci fıkrasında “Yetkili Başsavcı veya Başkanunsözcüsünün Uyuşmazlık Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının, hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda, ceza mahkemelerinde delillerin ikamesine başlamadan önce; idari yargı yerlerinde de dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları şarttır” denilmiş; 12. maddesinin birinci fıkrasında da “Görev itirazında bulunan kişi veya makam, itirazın reddine ilişkin kararın verildiği tarihten, şayet bu kararın tebliği gerekiyorsa tebliğ tarihinden, itiraz yolu açık bulunan ceza davalarında ise ret kararının kesinleştiği tarihten başlayarak on beş gün içinde, uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere iki nüsha dilekçeyi itirazı reddeden yargı merciine verir” hükmü yer almıştır.
Aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.
Anılan düzenlemelere göre, görev konusunun Uyuşmazlık Mahkemesince incelenebilmesi için görev itirazının, hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları ve bunun yanı sıra görevlilik kararının verildiği tarihten, şayet bu kararın tebliği gerekiyorsa tebliğ tarihinden başlayarak on beş gün içinde, uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere iki nüsha dilekçenin görevlilik kararı veren yargı merciine verilmiş bulunması gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden: 31.5.2005 tarihinde Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesindeki E:2005/218 sayılı davada; davalı İdare vekilince, birinci oturumdan önce verilen savunma dilekçesinde, davada idari yargının görevli olduğu ileri sürülerek, görev itirazında bulunulduğu, Mahkemece görev itirazının reddedilmesine karşın olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle süresi içinde başvuruda bulunulmadığı; davacı tarafından daha sonra 19.9.2006 gününde, aynı maddi ve hukuki nedene dayalı olarak açılan ek davanın Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2006/378 sayısına kaydedildiği, bu davanın, 5.10.2006 gününde yapılan birinci oturumuna katılan davalı vekilinin görev itirazında bulunmadığı; aynı tarihte Mahkemenin, E:2006/378, K:2006/389 sayı ile, tarafları ve konusu aynı olan ve aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunan Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2005/218 sayılı dosyası ile Mahkemelerinin dosyasının birleştirilmesine ve yargılamanın, Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası üzerinden yürütülmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına karar verdiği; Davalı vekilinin, Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2005/218 sayılı dosyasına verdiği dilekçe ile davada idari yargının görevli olduğu ileri sürerek, yeniden görev itirazında bulunduğu, Mahkemenin görev itirazını reddetmesi üzerine, son karara ilişkin olarak, süresi içinde verilen dilekçe ile, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine, dilekçe ve dava dosyası örneğinin Danıştay Başsavcılığına gönderildiği görülmüştür.
Bu durumda, davalı vekili tarafından, Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2005/218 sayısında görülen asıl davada yapılan görev itirazının reddi üzerine 2247 sayılı Yasa’nın 12. maddesinin birinci fıkrasında öngörülen sürede başvuruda bulunulmadığı; Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen 2006/378 esas sayılı ek davanın birinci oturumunda da, anılan Yasa’nın 10. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen sürede görev itirazının yapılmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 10. ve 12. maddelerinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, anılan Yasa’nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.
SONUÇ : 2247 sayılı Yasa’nın 10. ve 12. maddelerinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 03.03.2008 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi