Merhaba

4721 Sayılı TMK düzenlemesinde Birliğin Korunması başlığı ile düzenlemelr yapılmıştır.Daha önce meslektaşlarca belirtilen düzenlemelere ek olarak :

Alıntı: TMK 195 Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır.

ve

Alıntı: MADDE 196.- Eşlerden birinin istemi üzerine hakim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler. Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması, katkı miktarının belirlenmesinde dikkate alınır. Bu katkılar, geçmiş bir yıl ve gelecek yıllar için istenebilir.

düzenlemeleri dayanak gösterilebilir.
TMK 196/3 düzenlemesinin geçmiş bir yılı da kapsaması bakımından önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum.

Bu davanın hemen sonuçlanmayacağı da dikkate alındığında geçici olarak ve mükerrer olmamak koşulu ile alkol kullanımının bir çok şiddet türüne yol açtığı,özellikle ekonomik şiddetin varlığı ileri sürülerek 4320 sayılı yasa gereğı 6 aya kadar koruma kararı istenebilir ve bu arada alkol kullanan eş tedaviye zorlanabilir.

Koruma kararı süresince geçerli olacak hükmedilen nafaka için yeni düzenleme gereği karar Aile Mahkemesi tarafından doğrudan İcra Müdürlüğüne gönderilecek ve kazanctan nafaka tahsil edilecektir.

Mahkeme kararı lehe sonuçlandığında mansup yapılarak belirlenen nafaka bu kez de mahkeme ilamının icrası olarak tahsil edilmeye devam edilebilir diye düşünüyorum.

Hatta 4320 sayılı yasa ile uygulama bulan doğrudan ödeme emri uygulamasının "TMK 198 hâkim onun borçlularına, ödemeyi tamamen veya kısmen diğer eşe yapmalarını emredebilir"gereği ilama bağlı nafaka kararlarında da uygulama alanı olduğunu düşünüyorum.