Mesajı Okuyun
Old 06-01-2009, 12:06   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

Ben de şu içtihatı değiştiren bir içtihatla karşılaşmadım.

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1997/6-256
K. 1997/518
T. 11.6.1997
• ŞUF’A BEDELİ
• MUVAZAA ( Tarafı ileri süremez )
743/m.658, 659
818/m.18
ÖZET:1. Şuf’a davasında da, davalı taraf akdin tarafı olduğu için muvazaa iddiasında bulunamaz.

2. Satışı izleyen 1 ay içinde açılan şuf’a davasında, şuf’a bedelinde ekonomik ve objektif nedenlerle değer artışı olduğu iddia olunamaz.

DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki “şuf’a” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin Asliye 1. Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 28.9.1995 gün ve 1995/58-802 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine;

Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 5.3.1996 gün ve 1996/1857-1993 sayılı ilamı:

( .. Dava şuf’alı payın iptal ve tescili isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı vekili müvekkilinin hissedar olduğu tapunun 9-15, 16, 17 parsellerinde paydaşlardan Oktay Serbülent’e ait hisseleri 12.1.1995 tarihinde davalının alması nedeniyle süresinde açtığı işbu dava ile şuf’a hakkı nedeniyle iptal ve müvekkili adına tescilini istemiştir.

Davalı taraf tapuda bedelin düşük gösterildiğini gerçek bedelin 900.000.000 lira olduğu davacıya satış öncesi teklif edilip almadığını kötü niyetli olduğundan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece dava tarihi itibariyle şuf’alı payların değerinin keşfen belirlenmesine karar verilip bilahare davalının savunmasını da nazara alıp 900.000.000 lira satış bedeli ile tapu harçlarının yatırılması için mehil verip davacı tarafça yatırılmıyacağı beyanı üzerine dava reddedilmiştir.

Dava konusu edilen şuf’alı payların davalıya 12.1.1995 tarihinde 30.408.000 lira bedel ile satıldığı tapudan gelen yazıdan anlaşılmaktadır. Davalı akdin tarafı olduğu için bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz.

Dava satışı izleyen 1 ay içerisinde açıldığından uzun süre sonra açılmış davalarda ileri sürülen aradan geçen süre içerisinde ekonomik ve objektif nedenlerle değer artışının nazara alınması gerektiği görüşünün olayda uygulama yeride bulunmamaktadır. Bu bakımdan davanın tapuda gösterilen satış bedeli üzerinden kabulü gerekirken yazılı şekilde red kararı verilmesi Usul ve Yasa’ya uygun olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa’ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ) oybirliği ile karar verildi.