Türkiye'de birçok kurumda uzmanlaşmaya dayalı işbölümünün olmadığı bir gerçek. Bugün trafik şube müdürü olan bir emniyet müdürü başka bir ile asayiş şube müdürü olarak atanmakta. Dolayısı ile bu durum polis memurlarının çalışma konularında eğitim ve uzmanlaşmalarında eksikliklere neden oluyor. Mesleğimizi ifa ederken kimi zaman görmekteyiz ki; tutulan kaza tutanaklarında çizilen krokiler kazanın olduğu yeri bile doğru göstermekten uzak olabiliyor ve bu durum zaman zaman davanın seyrini olumsuz etkileyebiliyor. Bu çerçevede bir noktada polisler tarafından tutanak tutulmasından vazgeçilmesi kabul edilse de malesef Türkiye'de tarafların trafikte, hele hele bir kaza sonrasında aralarında tutanak tanzim ederek sorunu çözmesi pek mümkün görülmemekte. Böylesi bir çözüm belki trafik polislerinin işlerini önemli ölçüde azaltacaktır ancak asayiş polislerinin işleri de bir o kadar fazla artacaktır. Diğer bir ifadeyle kaza ile oluşan yargılamaya konu olay , kaza sonrası yaşananlarla daha fazla yargılamaya konu olayın vukuuna sebebiyet verecektir. Atalarımızın dediği gibi bu durum yasalaşırsa " dimyata pirince giderken evdeki pirinçten olacağız" gibime geliyor.