Nur içinde yatsın... Emeği büyüktür üzerimizde...
Fakültenin 1. sınıfında her hukuk öğrencisine Allah'ın nasip etmesi gereken bir Hocaydı. Zira bir konuyu öylesine güzel örneklerle anlatırdı ki anlamamanız imkansız olurdu.
Karineyi anlatışını hatırlıyorum: "Sinemaya girdiniz çıktınız sokak ıslak ne düşünürsünüz?" diye sormuştu. Biz de "yağmur yağmıştır" diye yanıt vermiştik. O da "evet görmediğiniz halde bu sonucu çıkardınız işte bu karinedir" demişti. Sonra da "peki şehrin sokaklarından arazöz geçmiş olabilir mi?" diye sormuştu. Biz de "olabilir" diye yanıtlamıştık. O da "demek ki aksi ispatlanana dek biz yağmur yağdığını varsayarız, yani aksi kanıtlanabilir" demişti.
Bir de kesinlikle kelimesi yerine "buz gibi" deyişini ve ders anlatırken gözlüğünü yanlamasına kafasına kaldırışının ilginçliğini hiç unutamam. Allah rahmet eylesin...