Mesajı Okuyun
Old 04-04-2009, 18:20   #520
Atahun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Saim
Ankara'da, Ankara'nın kalesinde bir konakta toplandık. Masamız ışıl ışıldı. Cengiz Bey ta Yalovadan kalkıp gelmiş. Gelmekle kalmamış, bürosunu da bizlere getirmişti. Koltuğunun altında laptop'u, boynunda fotoğraf makinası, ağzında sıgarası, sağ elinde cep telefonu, sol elinde rakı bardağı ile komple hizmet sunuyordu. Arada bir şiir sesi duysak da o sesin nerden geldiğini bir türlü bulamadık.

Cengiz beye teşekkür ederiz. Gecenin rengi idi, sarı-kırmızı idi...

Sevgili Atahun, Taa Hun imparatorluğundan kalkıp gelmiş, imparatorun özel elçisi gibiydi. Konu Gergenakona geldiği zaman telaşlanıp, ben Atahun değilim, ben de Nişantaşı çocuğuyum, ben de Kasımpaşa çocuğuyum, ben de üniversite okudum diyerek konuyu değiştiriyor, arada bir tavanda asılı duran ampule dokunuyor, masadaki mumu üflüyor, hatta Avrupa yakasını çok izlediğini de hatırlatıyordu. Kısaca ülkemizdeki tuhaflıklara, tuhafça bakıyordu. Sağolasın Sevgili Atahun, iyi ki geldiniz, çok memnun oldum.

Sevgili üstadımız Sancar Bey, kırmızı şarabın, rakıdan daha iyi bir içki olduğunu söylerken, garsona neden beyaz şarap yok diye söyleniyordu.

Sevgili Ege, hafta sonları gelince acaba hangi vilayete gitsem diye papatya falı açarken, Atahun'un nadide ankara toplantısını okuduğunda, bir anda elindeki papatyaları fırlatmış, neşe içinde "Kaldım Dumaniçi dağlarda..." türküsünü öylemeye başlamış ve akabinde önce uçarak, sonra koşarak Ankara kalesine avdet buyurmuştu. Neşesini hepimiz bildiğimiz için, gecenin rengi olduğunu tahmin etmeniz zor olmayacaktır. İyi ki geldinn, teşekkür ederiz.

Neslihan Hanım, sanal olarak bile Trakya havasını temsil ettiğinden, toplantıdaki gülüşleri, konuşmasına fırsat vermemişti. Çok eğlenceli, iyi niyetli, pozitivist yaklaşımı ile geceye ayrı bir ambians kattığı için, kendisine teşekkür ediyoruz. Diğer iki genç meslektaşlarımız, etrafı şaşkınlıkla izliyor, acaba bu THS'liler, gerçek midir, yoksa bunlar uzaylı mıdır diye içlerinden geçirirken gecenin bitmesi ile oh be! diyerek evlerinin yolunu tutmuşlardı. İyi ki geldiniz, bir sonraki toplantıda yeni katılanlar da size oh be! diyecektir, kuşkunuz olmasın!

Hepinize teşekkür ediyorum. Büyük emek verip, tertiplediğim toplantıya katıldığınız için!

Ohh be!

Anlaşıldı, Cengiz bey' in yarım saatte bir kime rapor verdiği belli oldu.

Sayın Ege ve Sayın H.Sancar Karaca o kadar güzel anlatmışlar ki, inanın ekleyecek bir şey bulamıyorum. Kelimelerin ifade etmekte yetersiz kaldığı durum bu olsa gerek.

Ben en başta, bir araya gelmemize vesile olan tüm kamu kurum ve kuruluşlarımıza teşekkür etmekle işe başlamak istiyorum. Bu vesileyle; o geceyi onurlandıran Sayın H.Sancar Karaca ve saygıdeğer eşine, Sayın Ege ve arkadaşı Sayın Ahmet Çolakoğulu' na, Sayın Cengiz Aladağ' a, Sayın Neslihan hanım' a, Sayın Sinem Kazar'a ve arkadaşı Av. Sayın Sibel Günay'a çok çok teşekkür ediyorum. Sonra da kendime... İyi ki geldiniz...

Gece; biraz dedikodu yaptık, biraz da güncel hayattan konuştuk. Biraz THS ve biraz da anılardan... Ben en çok Sayın Admin' in, Habibe hanım' ın ve Sayın Konyalı' nın dedikodusunu yaptım. Az da olsa Işıl hanımın sol kulağını çınlattım. Sadece ben değil, herkes neler söyledi neler... Bu yüzden zaman nasıl geçti inanın farkına varamadık. Ta ki, slow müzik çalana kadar. Anladık ki yatma vakti. Sayın Ege, önceden belli olan proğramı gereği erken kalkmak zorunda kaldı. Dolayısıyla arkadaşı Ahmet bey de... Biz, yani geride kalanlar gece yarısına kadar aynı tempo ile devam ettik.
Tahmin edilenin aksine en çok çay tüketildi. Bizim masa öyleydi, Cengiz bey' in masasını bilemem... Özellikle, ilk defa tanışma fırsatı bulduğum Sinem ve Sibel hanıma ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Risk alıp Kale' ye tek başlarına geldikleri için... Kısacası herşey doğaldı. Yediyimiz, içtiğimiz, sevincimiz ve hüznümüz... Bence gece boyunca doğal olmayan bir tek şey vardı o da, Alkol almayan Neslihan hanımın çaydan sarhoş olması... İlginç, ama oldu. İkinci defa ilginçtir ki, hepimiz polis kontrol noktasından 0 promil alkolle geçtik. Allahtan önceden Neslihan hanımı otele bırakmıştık.

Kısadan hisse, herkes geldiği gibi yine mutlu bir şekilde ayrıldı. Bu da hepimizi mutlu etti. Ben sizlerle birlikte olmaktan son derece keyif aldım. Yine de farkında olmadan bir eksiğimiz, bir kusurumuz kaldıysa affola...

Bu arada bizleri telefonla arayan ve iyi dileklerini ileten Sayın Özge Yücel ve Sayın Supernaturel' e de nazik ve ince düşüncelerinden dolayı teşekkür ediyorum.

Tekrar görüşmek üzere... Saygılarımla.