Mesajı Okuyun
Old 17-01-2008, 12:52   #3
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Ş. Ferda Hanım"ın açıklamalarına katılıyorum. Hatta,boşanma davalarında tanıkların,evlilik birliğini ve taraflar arasında gelişen olayları en yakından gören,bilen ve izleyen kişilerden olması tercih edilmektedir. Tanıkların kural olarak doğruyu söyledikleri kabul edilir. Akrabalığın tanıklığın değerini tek başına düşürecek bir etken olmadığı,akraba olan tanıkların anlatımlarının aksini ortaya koyan karşı yanın tanıkları dahil başkaca delillerin bulunmaması halinde bu ifadelere itibar edilmesi gerektiği,ayrıca delilleri serbestçe takdir etme hakkına ve geniş yetkilere sahip aile hakimlerinin tanıkların ifadelerinin sebep ve saiklerini,mantıksal çizgiye oturmasını,bilgi ve görgünün olay,yer ve zaman bağlamında gerçekliğini araştırma ve denetleme görevleri olduğuna dair yerleşik yargısal görüş ve uygulamalar vardır. Buna göre tanıkların yanlı ifade verdiğini hakimin anlaması halinde bu ifadelere itibar etmemesi,olayların sebep ve saikinin açıklanmaması,soyut olması halinde de açıklayıcı ve aydınlatıcı özelliği bulunmayan bu ifadelere değer verilemeyeceği,anlatımların gerçeklerle ne derece örtüştüğünü hakimin kendi hukuk mantığı ve yargılama görevi kapsamında belirleme imkanı bulunduğu,bu nedenle bu esaslara uymayan ifadelerin değerlendirme ve karara temel olamayacağına dair ve böylece tanık anlatımlarını değerden düşüren sebeplerin varlığı halinde mahkemece tanık anlatımlarının ortaya koyduğu,ancak itibar edilmeyen anlatımların aksine karar verilmesi gerektiğine dair Yargıtay bozmaları da çok sayıdadır.

Bütün bunların dışında mahkemelerde yalan tanıklık yapmak Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil ettiğinden,tanıkların yalan söylemesi halinde,C. Savcılığına suçduyurusu yaparak
bu ifadelerin gerçek olmadığının ortaya konması ve yalan tanıklık yapanların cezalandırılması da mümkündür. Bu nedenle mesleğini titizlikle icra eden Hakimlerimiz,çoğu kez,tanıklara yemin verirken,ayrıca yalan tanıklık yapmanın hukuki ve vicdani sorumluluklarını hatırlatmaktadır. Buna rağmen yalan söyleyen tanık,C. Savcılığına ve yalan tanıklıktan ötürü ceza davası açılması halinde mahkemeye hesap vermek zorunda kalacaktır.