Mesajı Okuyun
Old 12-11-2007, 16:05   #2
ekinheval

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/8694
K. 2003/9872
T. 27.10.2003
• İTİRAZIN İPTALİ ( Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Rücu İstemine Dayalı İtirazın İptali Davası Olması )
• ZAMANAŞIMI SÜRESİ ( Sigorta Rücu Davalarında Zamanaşımı Halefiyet İlkesi Açısından Sigorta Ettirenin Açacağı Davanın Tabi Olduğu Zamanaşımına Göre Belirlenmesi )
• HALEFİYET İLKESİ ( Sigorta Rücu Davalarında Zamanaşımı Halefiyet İlkesi Açısından Sigorta Ettirenin Açacağı Davanın Tabi Olduğu Zamanaşımına Göre Belirlenmesi )
• ZAMANAŞIMI DEF'İ ( Somut Olayda Zamanaşımının Dolduğunu Dikkate Almayan Yerel Mahkemenin Kararının Hukuka Aykırı Olduğunun Kabul Edilmesinin Gerekmesi )
2918/m.85,109
6762/m.1301
ÖZET : Tazminatın kaynağını Karayolları Trafik Kanunu'nun 85 ve devam eden maddelerinde düzenlenen işletenin hukuki sorumluluğu oluşturmaktadır. Sigorta rücu davalarında zamanaşımı 24.09.1971 gün ve 165-102 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nda da belirtildiği gibi, halefiyet ilkesi açısından sigorta ettirenin açacağı davanın tabi olduğu zamanaşımı süresine göre belirlenmelidir.Karayolları Trafik Kanunu'nun 109 ncu maddesinde 2 yıllık zamanaşımı öngörülmüş olup, bu süre sigortalıya halef olan sigorta şirketi açısından da kaza tarihinden itibaren başlar. Somut olayda tazminatı doğuran kaza 01.06.1999 tarihinde olmuş ve icra takibi 04.06.2001 tarihinde başlamıştır. Sigortalının tabi olduğu zamanaşımı süresi 01.06.2001 tarihinde dolduğundan, davalı T.... Genel Müdürlüğü'nün süresinde yapılan zamanaşımı def'inin kabulüne karar vermek gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 10.10.2002 tarih ve 2002/271 - 2002/1059 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı T.... Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından kasko sigorta poliçesi yapılan araca davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın kusurlu olarak çarpması ile meydana gelen hasarın sigortalıya ödendiğini, yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı T.... Genel Müdürlüğü vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, tazminatın fahiş olarak istendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu gerekçesiyle, faiz miktarına göre davanın kısmen kabulü ile takibin 501.696.223.-TL üzerinden devamına karar verilmiştir.

Kararı, T.R.T. Genel Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.

Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücu istemine dayalı itirazın iptali davasıdır.

Dava, TTK.nun 1301 nci maddesine dayanılarak, sigortalının halefi sıfatıyla açılmıştır. Davacı sigorta şirketi ile davalılar arasındaki ilişki sözleşmeden kaynaklanmamaktadır. Tazminatın kaynağını Karayolları Trafik Kanunu'nun 85 ve devam eden maddelerinde düzenlenen işletenin hukuki sorumlu-luğu oluşturmaktadır. Sigorta rücu davalarında zamanaşımı 24.09.1971 gün ve 165-102 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nda da belirtildiği gibi, halefiyet ilkesi açısından sigorta ettirenin açacağı davanın tabi olduğu zamanaşımı süresine göre belirlenmelidir.

Karayolları Trafik Kanunu'nun 109 ncu maddesinde 2 yıllık zamanaşımı öngörülmüş olup, bu süre sigortalıya halef olan sigorta şirketi açısından da kaza tarihinden itibaren başlar. Somut olayda tazminatı doğuran kaza 01.06.1999 tarihinde olmuş ve icra takibi 04.06.2001 tarihinde başlamıştır. Sigortalının tabi olduğu zamanaşımı süresi 01.06.2001 tarihinde dolduğundan, davalı T.... Genel Müdürlüğü'nün süresinde yapılan zamanaşımı def'inin kabulüne karar vermek gerekir iken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı T.... Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx