Mesajı Okuyun
Old 06-04-2012, 10:06   #31
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

T.C.
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=56005 te yer alan bir karar

YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/5534
K. 2004/6768
T. 27.12.2004
• TASARRUFUN İPTALİ TALEBİ ( Borçlunun Takipten Sonra Kızı ve Yeğenine Yaptığı Satışların Bağışlama Hükmünde Olup Batıl Olması - Kötüniyet Şartının Aranmayacağı )
• BAĞIŞLAMA HÜKMÜNDE SATIŞ ( Borçlunun İcra Takibinden Sonra Kızı ve Yeğenine Yaptığı Satışlar - Tasarrufun İptaline Karar Verilmesi Gereği )
• KÖTÜNİYET ARAŞTIRMASINA GEREK BULUNMAMASI ( Borçlunun Üçüncü Dereceye Kadar Yakınlarına Borcun Doğumundan Sonra Yaptığı Satışların Bağışlama Hükmünde Olması )
2004/m.277, 278
ÖZET : Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklının, 10.12.1998 tanzim tarihli senetlere dayanarak yaptığı icra takibinden sonra, borçlu 23.10.2000 tarihinde adına kayıtlı 410 ada 5 parseldeki 7 nolu meskenini kızı ve yeğeni olan diğer davalılara 1 milyar 500 milyon lira bedelle satmıştır. 3. dereceye kadar akrabalar arasındaki tasarruflar ivazlı da olsa bağışlama hükmündedir. Haciz veya acizden geriye doğru iki yıl içinde yapılan bağışlamalar da başka bir husus aranmaksızın yasa gereği batıldır. Bu yasal karine ortada iken, ayrıca iyiniyet-kötüniyet araştırmasına gerek yoktur.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış, tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

Davacı alacaklının, 10.12.1998 tanzim tarihli senetlere dayanarak yaptığı icra takibinden sonra, borçlu 23.10.2000 tarihinde adına kayıtlı 410 ada 5 parseldeki 7 nolu meskenini kızı ve yeğeni olan diğer davalılara 1 milyar 500 milyon lira bedelle satmıştır. Borçlu ile kızı arasında 1. derece, yeğeni arasında 3. derece akrabalık mevcuttur. İİK.nun 278/1. maddesince 3. dereceye kadar akrabalar arasındaki tasarruflar ivazlı da olsa bağışlama hükmündedir. Haciz veya acizden geriye doğru iki yıl içinde yapılan bağışlamalar da başka bir husus aranmaksızın yasa gereği batıldır. Yasal bu karine ortada iken ayrıca iyiniyet-kötüniyet araştırmasına gerek yoktur. Mahkemenin bu nedenlerle davayı kabulü gerekirken yasaya uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı ya geri verilmesine, 27.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=72294
http://www.turkhukuksitesi.comshowth...1#pos t555811

T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/1329
K. 2005/4398
T. 19.7.2005
• TASARRUFUN İPTALİ DAVASI ( İİK Uyarınca Usul ve Furu Arasında Yapılan İvazlı Tasarrufların Bağışlama Sayılmasının Gerekmesi )
• ZAMANAŞIMI ( İİK Gereğince Alıcı Borçlunun Kızı Olduğundan İyiniyetli Alıcı Olduğunu İspat Edemediğinden Beş Yıllık Hak Düşürücü Sürenin Tasarrufun İptalinde Uygulanmasının Gerekmesi )
• BAĞIŞLAMA ( Usul ve Furu Arasında Yapılan İvazlı Tasarrufların Bağışlama Sayılmasının Gerekmesi )
2004/m.277,278,280

ÖZET : Olaya İİK.nun 4949 sayılı Yasa ile değişik 280.maddesinin uygulanması gerekmekte olup bu maddede belirtilen hallerde tasarrufun iptali iki yıllık süreye tabi olmadığından ve alıcı borçlunun kızı olduğundan aynı Kanunun 280/3 maddesindeki iyiniyetli alıcı olduğunu ispat edemediğinden mahkemece anılan maddede öngörülen beş yıllık hak düşürücü süre de geçmemiş olduğundan davada diğer iptal koşulları da gerçekleşmekle davanın kabulüne karar verilmelidir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptâli istemine ilişkindir. Davada davalılar babası ile kızı olup İİK.nun 278/3-1 maddesi gereğince usul ve furu arasında yapılan ivazlı tasarrufların bağışlama sayılması gerektiğinden mahkemenin bu hükmün aksine 3.kişi davalıyı iyiniyetli kabul edip işlemi satış olarak nitelemesi ve aynı zamanda iki yıllık sürenin de geçmiş olduğundan sözederek davanın reddi doğru değildir. Davalıların yukarıda değinildiği gibi baba-kız derecesinde akraba oldukları ve davacının alacağının 21.12.1999 tanzim tarihli bonodan doğması karşısında davalı 3.kişinin babasının borçlu olduğu hususunu bilmesi gerektiği, alınan 17.5.2004 tarihli aciz belgesinden borçlunun tediye kabiliyetini yitirdiğini ve mevcudunu eksilttiği 12.6.2000 tarihli satış işleminin de alacağın doğumundan sonra yapıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda olaya İİK.nun 4949 sayılı Yasa ile değişik 280.maddesinin uygulanması gerekmekte olup bu maddede belirtilen hallerde tasarrufun iptali iki yıllık süreye tabi olmadığından ve alıcı borçlunun kızı olduğundan aynı Kanunun 280/3 maddesindeki iyiniyetli alıcı olduğunu ispat edemediğinden mahkemece anılan maddede öngörülen beş yıllık hak düşürücü süre de geçmemiş olduğundan davada diğer iptal koşulları da gerçekleşmekle davanın kabulüne karar verilmelidir.

Bütün bu hususlar üzerinde durulmadan delillerin takdirinde ve olaya uygulanacak kanun maddesinin tatbikinde yanılgıya düşülerek davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 19.7.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.