Mesajı Okuyun
Old 04-08-2003, 13:34   #3
Sibel

 
Varsayılan

177. Çocukları henüz büyümemiş olan bir dul başka bir eve girmek (evlenmek) isterse hakim kararı olmaksızın bunu yapamaz. Eğer başka bir eve girerse hakim ilk kocasının evinin durumunu inceler. Bundan sonra ilk kocasının evi ikinci kocasına tevdi edilir ve kadın yönetici olur. Ve orada bir de kayıt tutulmalıdır. O evin düzenini sağlar, çocuklarını büyütür ve evde bulunan kapları satamaz. Dul bir kadının çocuklarının aletlerini satın alan kimsenin parası yanar ve eşyalar sahiplerine iade edilir.

178. Bir merbut kadına ya da bir fahişeye babası bir çeyiz ve bunun için bir vesika verirse; ancak, bu vesikada onu dilediği şekilde miras bırakabileceği belirtilmemişse ve açıkça satma hakkına sahip olduğu belirtilmiyorsa ve bu durumda babası ölürse o zaman kardeşleri bahçesini ve tarlasını teslim alırlar ve hissesine göre ona mısır, yağ ve süt verirler ve onu memnun ederler. Eğer kardeşleri hissesine göre ona mısır, yağ ve süt vermezlerse o zaman bahçesi ve tarlası ona destek olur. Tarlanın ve bahçenin kullanım hakkına sahiptir ve yaşadığı müddetçe babasının ona verdiği her şey onundur; ancak, o bu malları ne satabilir ne de başkasına devredemez. Onun mirası kardeşlerine aittir.

179. Bir rahibe ya da bir fahişe babasından bir hediye ve dilediği şekilde onu satabileceği açıkça belirtilen bir vesika elde etmişse ve babası ölmüşse o zaman kime isterlerse mallarını ona verebilirler. Kardeşleri hiçbir hak iddia edemez.

180. Bir baba kızına- evlenilebilir olsun ya da bir fahişe olsun fark etmez- bir hediye verip de ölürse babasından kalan mirastan çocuklardan birinin payı kadar bir pay alır ve yaşadığı sürece onun kullanım hakkından yararlanır. Malları ise erkek kardeşlerine aittir.

181. Bir baba bir tapınak hizmetçisini ya da tapınak bakiresini Tanrı’ya adarsa ve ona hediye vermez ve ölürse babasından kalan mirastan bir çocuk payının 1/3’ü kadar alır ve yaşadığı sürece onun kullanım hakkından yararlanır. Malları ise kardeşlerine aittir.

182. bir baba kızını Babil’in Mardi’sinin karısı olarak adarsa ve ona hediye ya da bir tapu senedi vermeyip ölürse kardeşlerinden babasının evindeki mirastan bir çocuğun payının 1/3’ünü alır; ancak, Marduk onun malını kime dilerse ona bırakabilir.

183. Bir baba kızına bir cariye, bir çeyiz, bir koca ve bir tapu senedi verirse ve ondan sonra ölürse babasından kalan maldan bir pay alamaz.

184. bir baba kızına bir cariye ile birlikte bir çeyiz ve koca vermezse ve ölürse kardeşi babasının servetine göre ona bir çeyiz verir ve bir koca bulur.

185. Bir adam bir çocuğu evlatlık alır ve oğlu olarak ona ismini verirse ve onu besleyip büyütürse büyümüş bu çocuk bir daha geri istenemez.

186. Bir adam bir çocuğu evlatlık alırsa ve o çocuğu aldıktan sonra analığına ve babalığına zarar verirse evlatlık alınan bu oğlan babasının evine geri döner.

187. Saray hizmetlerinde çalışan bir metresin ya da bir fahişenin oğlu geri alınamaz.

188. Bir zanaatkar bir çocuğu besleyip büyütmek için yanına alırsa ve ona mesleğini öğretirse o çocuk geri alınamaz.

189. Ona mesleğini öğretmezse bu evlatlık oğlan babasının evine geri döner.

190. bir adam oğul olarak evlatlık aldığı bir çocuğa bakmaz ve onu diğer çocuklarla birlikte besleyip büyütmezse bu evlatlık oğlan babasının evine geri dönebilir.

191. Bir oğlanı evlatlık olarak alan ve onu besleyip büyüten, bir ev kuran ve çocukları olan bir adam evlatlığını evden atmayı isterse bu evlatlık oğlan kendi yoluna gidemez. Babalığı kendi servetinden bir çocuğun payının 1/3’ünü ona verdikten sonra gidebilir. Tarla, bahçe ve evden ona bir şey verilmez.

192. Bir metresin ya da fahişenin oğlu babalığına ya da analığına “Benim annem ya da babam değilsiniz” derse dili kesilir.

193. Bir metresin ya da fahişenin oğlu babasının evini özler ve babalığını ve analığını terk edip babasının evine giderse gözleri çıkarılır.

194. Bir adam çocuğuna bir sütanne tutarda çocuk onun ellerinde ölürse ve sütanne anne ve babaya haber vermeksizin başka bir çocuğu emzirirse onlar sütanne haber vermeksizin başka bir çocuğu emzirmekle suçlayabilirler ve onun memeleri kesilir.

195. Eğer bir oğul babasına vurursa onun elleri balta ile kesilir.

196. Eğer bir adam başka bir adamın gözünü çıkarırsa onun gözü de çıkarılır. [Göze göz]

197. Eğer bir kişi başkasının kemiğini kırarsa onun kemiği de kırılır.

198. Eğer bir kişi azad edilmiş bir adamın gözünü çıkarırsa ya da kemiğini kırarsa bir mina (yarım kilo) altın öder.

199. Eğer bir adamın kölesinin gözünü çıkarırsa ya da kemiğini kırarsa onun değerinin yarısını öder.

200. Bir adam kendisi ile eşit olan birinin dişini kırarsa onun da dişi kırılır. [Dişe diş]

201. Bir kişi azad edilmiş bir adamın dişini kırarsa bir mina altının 1/3’ünü verir.

202. Bir adam rütbece kendisinden daha üstün olan bir adamın vücuduna vurursa halkın önünde öküz kırbacı ile 60 kırbacı hakeder.

203. Doğuştan özgür bir adam başka bir özgür doğan adama ya da eşit derecedeki birine vurursa bir mina altın öder.

204. Azad edilmiş bir adam başka bir azad edilmiş adama vurursa on şikel para öder.

205. Azad edilmiş bir adamın kölesi azad edilmiş bir adama vurursa kulağı kesilir.

206. Bir kavga sırasında bir adam diğerine vurur ve onu yaralarsa ve daha sonra “Onu kasıtlı olarak yaralamadım” diye yemin ederse doktorların masrafını öder.

207. Bu adam yarası nedeniyle ölürse, öldüren benzer bir şekilde yine yemin eder ve ölen kişi doğuştan özgür ise yarım mina para verir.

208. Eğer azad edilmiş biri ise bir minanın 1/3’ü kadar öder.

209. Bir adam henüz doğmamış çocuğunu kaybedecek şekilde doğuştan özgür bir kadına saldırırsa onun kaybı için on şikel öder.

210. Bu kadın ölürse öldüren kişinin kızı öldürülür.

211. Özgür sınıfa ait bir kadın bir darbe nedeniyle çocuğunu kaybederse buna neden olan para olarak beş şikel öder.

212. Bu kadın ölürse yarım mina öder.

213. Bir adam, başka bir adamın kadın hizmetçisine saldırır ve kadın çocuğunu kaybederse o para olarak iki şikel öder.

214. Bu hizmetçi ölürse bir minanın 1/3’ü kadar öder.

215. Bir doktor operatör bıçağı ile derin bir yarık açarsa ve onu tedavi ederse ya da bir operatör bıçağı ile (gözün üstünde) bir tümörü açarsa ve gözü kurtarırsa on şikel alır.

216. Hasta eğer azad edilmiş bir adamsa beş şikel alır.

217. Başka birinin kölesi ise sahibi doktora iki şikel verir.

218. Bir doktor operatör bıçağı ile derin bir yarık açarsa ve hastayı öldürürse ya da bıçak ile bir tümörü açıp gözü keserse doktorun elleri kesilir.

219. Bir doktor operatör bıçağı ile azad edilmiş bir adamın kölesinde derin bir yarık açarsa ve onu öldürürse o köleyi başka bir köle ile ikame etmelidir.

220. eğer operatör bıçağı ile bir tümörü açar ve gözünü çıkarırsa kölenin değerinin yarısını öder.

221. Eğer bir doktor kırık bir kemiği ya da insanların hastalıklı kısımlarını iyileştirirse hastalar ona nakit olarak beş şikel verirler.

222. Azad edilmiş bir adam ise üç şikel verir.

223. Köle ise sahibi doktora iki şikel verir.

224. Bir veteriner cerrah bir eşek ya da bir öküz üzerinde ciddi bir ameliyat yapar ve tedavi ederse ücret olarak sahibi cerraha bir şikelin 1/6'sını öder.

225. Bir veteriner cerrah bir eşek ya da bir öküz üzerinde ciddi bir ameliyat yapar ve onu öldürürse sahibine değerinin ¼’ünü öder.

226. Ustasının bilgisi olmaksızın bir berber satılmayan bir kölenin üzerindeki kölelik işaretini silerse bu berberin elleri kesilir.

227. Her hangi bir kişi bir berberi aldatır ve köle işaretini satılık olmayan köle işaretiyle değiştirirse öldürülür ve evi yakılır. Berber “Onu kasıtlı olarak işaretlemedim” diye yemin ederse suçlanmaz.

228. Bir inşaatçı bir bina inşa eder ve binayı tamamlarsa her bir sar’lık yüzey için iki şikel ona ücret verir.

229. Bir inşaatçı her hangi bir kişi için bir bina inşa eder ve bu binayı uygun bir şekilde yapmazsa ve onun inşa ettiği bina yıkılıp sahibini öldürürse inşaatı yapan öldürülür.

230. Eğer bina ev sahibinin oğlunu öldürürse inşaatı yapanın da oğlu öldürülür.

231. Bina sahibinin kölesini öldürürse evin sahibine köle için bir köle ödeme yapar.

232. Binanın bir kısmı harap olursa harap olan kısmın tümünü tazmin eder ve inşa ettiği binayı düzgün bir şekilde inşa edinceye dek kendi imkanlarıyla evi yeniden inşa eder.

233. Bir kişi başkası için bina yapıyorsa, bina henüz tamamlanmamış olsa bile, duvarı devrilmişse inşaatı yapan kişi kendi imkanlarıyla duvarı daha sağlam bir şekilde yapmalıdır.

234. Tekne inşa eden bir kişi birisi için 60 gur uzunluğunda bir tekne yaparsa nakit olarak iki şikel ücret alır.

235. Tekne inşa eden bir kişi birisi için bir tekne yaparsa ve tekneyi sıkı yapmazsa ve aynı yıl içerisinde tekne denize açıldığında hasar görürse tekne yapımcısı tekneyi alır ve kendi imkanlarıyla sağlamlaştırır. Sağlam tekneyi, tekne sahibine verir.

236. Bir kişi kendi teknesini bir gemiciye kiralarsa ve gemicinin dikkatsizliğinden tekne enkaz haline gelir ve batarsa gemici tekne sahibine tazminat olarak başka bir tekne verir.

237. Bir kişi bir gemici ve onun teknesini kiralarsa ve onu mısır, giyecek, yağ, hurma ve benzeri uygun şeylerle doldurursa; ancak gemicinin dikkatsizliğinden gemi batarsa ve taşıdıkları harap olursa o zaman gemici hem enkaz haline gelen gemiyi hem de içindekileri tazmin etmelidir.

238. Bir gemici her hangi bir kimsenin gemisini kazaya uğratır da gemiyi muhafaza ederse geminin değerinin yarısını öder.

239. Bir kişi bir gemici kiralarsa yıl başına altı gur mısır öder.

(Devamı var)