Mesajı Okuyun
Old 24-06-2013, 13:23   #10
princepss

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avrasya
Evet eklenen kararlar 'yenileme yapılmadan itirazın iptali davası açılabileceği' yönünde. Lakin ben yine de görüşümü desteklemeye devam edeceğim. Biliyorsunuz Yargıtay'ın görüşü zaöan zaöan farklılık gösterebiliyor.

Bir de velev ki itirazın iptali davasını kazandınız. Dosyanızda işlem yapabilecek duruma geldiğiniz için dosyayı yine yenilemeniz gerekecek. Zira dosyadaki 1 yıllık işlem süresi dolmuş ve dosyanızın düşmesi gerekiyor.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/5045

K. 2012/21001

T. 18.6.2012

• ŞİKAYET ( Süresinde Yenilenmeyen Haciz Talebi Nedenine Dayalı - Haciz İsteme Süresinin İtirazla Durduğu ve İtirazın İptali Davası Kesinleşinceye Kadar da İşlemediği Göz Önüne Alınmaksızın Evrak Üzerinden İncelemeyle Şikayetin Kabulüne Karar Verilmesinin İsabetsiz Olduğu )

• HACİZ ( Haciz İsteme Süresinin İtirazla Durduğu ve İtirazın İptali Davası Kesinleşinceye Kadar da İşlemediği Göz Önüne Alınmaksızın Evrak Üzerinden İncelemeyle Şikayetin Kabulüne Karar Verilmesinin İsabetsiz Olduğu - Şikayet )

• HACİZ İSTEME HAKKININ SÜRESİ ( Ödeme Emrinin Tebliği Tarihinden İtibaren Bir Sene Geçmekle Düşeceği/Haciz İsteme Süresinin İtirazla Durduğu ve İtirazın İptali Davası Kesinleşinceye Kadar da İşlemediğinin Göz Önüne Alınması Gerektiği - Şikayet )

• HACİZ TALEBİNİN YENİLENMESİ ( Şikayet - Haciz İsteme Süresinin İtirazla Durduğu ve İtirazın İptali Davası Kesinleşinceye Kadar da İşlemediğinin Göz Önüne Alınması Gerektiği )

2004/m.78

ÖZET : Dava icra müdürlüğü işleminin iptaliyle hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 13.11.2008 tarihinde başlayan haciz isteme süresinin, İ.İ.K.nun 78/2. maddesi gereğince 20.11.2008 tarihinde borçlunun itirazıyla durduğu ve işlemediği, 11.06.2009 tarihinde itirazın iptaline karar verilmiş ise de, temyiz edildiğinden kesinleşmediği ve Yargıtay incelemesinden 03.03.2011 tarihinde geçtiği, bu tarihten itibaren sürenin işlemeye devam ettiği anlaşıldığından, alacaklı vekilinin 10.08.2009 tarihinde haciz talebini geri almasının ardından 06.05.2011 tarihli yeni haciz talebine kadar henüz 1 yılın dolmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, haciz isteme süresinin itirazla durduğu ve itirazın iptali davası kesinleşinceye kadar da işlemediği göz önüne alınmaksızın evrak üzerinden incelemeyle şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Nezihe Deniz Etral tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

KARAR : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takibe karşı borçlu vekilince, 23.7.2009 tarihinde TOKİ'ye haciz ihbarnamesi yazıldığı, 10.8.2009 tarihinde alacaklı talebiyle haczin kaldırıldığı, bu tarihten 7.6.2011 tarihli yeni haciz talebine kadar dosyada herhangi bir işlem yapılmadığı, İ.İ.K.nun 78. maddesi gereğince işlemden kalkan takip yenilenmeden yeni haciz talebinin kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek icra müdürlüğü işleminin iptaliyle hacizlerin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece talep kabul edilmiştir.

İ.İ.K.nun 78/2. fıkrasında haciz istemek hakkının, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşeceği belirtilmiş olup aynı fıkranın devamında, itiraz veya dava halinde bunların vukuundan hükmün kesinleşmesine kadar geçen zamanın hesaba katılmayacağı düzenlenmiştir. İ.İ.K.nun 78/4. maddesinde ise; "Haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosya muameleden kaldırılır" hükmü yer almaktadır.

Somut olayda alacaklı tarafından başlatılan takipte örnek 7 numaralı ödeme emri borçlu şirkete 19.11.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olup, haciz isteme süresi bu tarihten itibaren 1 yıldır. Alacaklı talebi ile 23.7.2009 tarihinde TOKİ'ye 89/1 gereği 1. haciz ihbarnamesi gönderilmiş, 10.8.2009 tarihinde bu hacizden feragat edilerek tahsil harcı yatırılmış ve hacizler kaldırılmıştır. Ancak bu sırada ödeme emrinin tebliğiyle borçlu tarafından 20.11.2008 tarihinde borca itiraz edildiğinden takibin durduğu ve alacaklı tarafından itirazın iptali istemiyle dava açıldığı, Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 11.6.2009 tarihinde verilen 2008/458 E- 2009/197 K. sayılı itirazın iptaliyle inkar tazminatına dair kararın temyiz talebinin 3.3.2011 tarihinde Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2010/8021 E.- 2011/2804 K. sayılı ilamıyla süresinde olmadığından reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda 13.11.2008 tarihinde başlayan haciz isteme süresinin, İ.İ.K.nun 78/2. maddesi gereğince 20.11.2008 tarihinde borçlunun itirazıyla durduğu ve işlemediği, 11.6.2009 tarihinde itirazın iptaline karar verilmiş ise de, temyiz edildiğinden kesinleşmediği ve Yargıtay incelemesinden 3.3.2011 tarihinde geçtiği, bu tarihten itibaren sürenin işlemeye devam ettiği anlaşıldığından, alacaklı vekilinin 10.8.2009 tarihinde haciz talebini geri almasının ardından 6.5.2011 tarihli yeni haciz talebine kadar henüz 1 yılın dolmadığı görülmektedir.

O halde mahkemece, haciz isteme süresinin itirazla durduğu ve itirazın iptali davası kesinleşinceye kadar da işlemediği göz önüne alınmaksızın evrak üzerinden incelemeyle şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K.'nun 366. ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bana göre, İİK.78. maddesini yanlış yorumluyorsunuz. Burada haciz isteme süresinden bahsediliyor. Bizim takibimizde haciz isteme süresi daha başlamamış. Çünkü takip kesinleşmemiş ve itirazla durmuş. Açılacak itirazın iptali davasını eğer kazanır isek, dava sonucunda mahkeme "takibin devamına" da hükmedecek. Yani duran takip devam edecek. Yargıtay kararı da itirazla 1 yıllık sürenin işlemeye başlamayacağı yönünde.

Yine, Av. Nazif KAÇAK'ın "İtiraz ve İtirazın İptali Davaları" kitabının 82. sayfasında; "itiraz tebliğ edilmemiş ise, takip düşmediği sürece her zaman dava açma olanağı vardır " demekte.