Mesajı Okuyun
Old 09-08-2011, 13:04   #2
av.elfida

 
Varsayılan

YARGITAY 12.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 24.10.2008 Esas: 2008/11382 Karar: 2008/18503

Borçlunun Haczedilemeyecek Bir Mal ve Hakla İlgili Muvafakati Kesinleşmiş Bir Takipte Haciz Sırasında ya da Hacizden Sonra Olması Koşuluyla Geçerlidir


Özet:506 Sayılı Kanun uyarınca bağlanan gelir ve aylıklar nafaka borcu dışında haczedilemez. Borçlunun, hacizden önceki dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine ilişkin alacaklıyla yaptığı anlaşma geçerli değildir. Haczedilemeyecek mal veya hak ile ilgili muvafakat, kesinleşmiş bir takipte haciz sırasında ya da hacizden sonra olması halinde geçerlidir.


- 506 sayılı SOSYAL SİGORTALAR KANUNU m.121
- 2004 sayılı İCRA İFLAS KANUNU m.83

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu`nun 121. maddesinde (bu kanun gereğince bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar, nafaka borçları dışında, haciz veya başkasına devir ve temlik edilemez) hükmüne yer verilmiştir.
İİK. 83-a maddesi gereğince borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de ".....borçlunun, hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira, bir malın ne derece haczedilmez olduğunun, borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği" ifade olunmuştur. Bu durumda takibin kesinleşmiş olması koşulu ile haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir. (HGK. 31.03.2004 tarih ve 2004/12-2002).
Somut olayda, 06.10.2007 tarihinde yapılan haciz sırasında borçlunun SSK emekli maaşının 250.-YTL`lik kısmının haczine muvafakat ettiği görülmektedir. Muvafakat tarihinde takip kesinleşmiş, değişik tarihlerde muhtelif hacizler de yapılmıştır. Bu durumda, haciz sırasındaki kabul, takibin kesinleşmesinden sonra olduğundan geçerlidir.
İcra mahkemesince borçlu şikayetinin açıklanan nedenlere reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde kabulüne dair hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 12.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 14.1.2010 Esas: 2009/18630 Karar: 2010/444

Haczedilmezlik Şikayeti - Borçlunun Muvafakati Olmadıkça Emekli Maaşı Haczedilemez


Özetavacı borçlu, Emekli Sandığı`ndan almakta olduğu emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. 5510 Sayılı Kanun haczi yasak gelir, aylık ve ödeneklerin borçlunun muvafakati bulunmadıkça nafaka dışında haczedilemeyeceğini öngörmektedir. Somut olayda, borçlunun muvafakati alınmadan emekli maaşı üzerine haciz konulduğundan şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmelidir.


- 2004 sayılı İCRA İFLAS KANUNU m.82

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlu, Emekli Sandığı`ndan almakta olduğu emekli maaşının icra müdürlüğünce haczedilmesi üzerine haczin kaldırılması talebinde bulunmuş, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmüştür.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu`nun Geçici 1, 2, 4. maddelerine göre, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu`na tabi olanların bu kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının a, b, c bentleri kapsamında sigortalı olarak kabul edileceğinin belirtildiği dikkate alındığında, Emekli Sandığı`ndan emekli maaşı alanlara da, 5510 Sayılı Yasanın maaşın haczedilemeyeceğine ilişkin 93. madde hükmünün uygulanması gerekir. Bu durumda yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca gelir, aylık ve ödenekler borçlunun muvafakatı bulunmadıkça nafaka dışında haczedilemez.
Somut olayda, borçlunun Emekli Sandığı`ndan almakta olduğu maaşına borçlunun muvafakatı olmaksızın haciz bulunduğu dikkate alındığında, 5510 Sayılı Kanunun 93. maddesi uyarınca şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/01/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.