Mesajı Okuyun
Old 08-12-2006, 09:48   #3
Av.Abdulkadir Yıldız

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşım;
Öncelikle Sayın Murat Bölükbaş'ın belirttiği adresten yaptığım alıntıyı eklemek isterim:
"Zamanaşımı (Madde 109)

1-KTK kapsamında zamanaşımı;
a-Mala gelen zararlarda; zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten iki yıl ve her halükarda kaza tarihinde itibaren 10 sene,
b-Kişiye gelen zararlarda;
Maddi zararlar; zarar gören, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten iki yıl ve her halükarda kaza tarihinde itibaren 10 sene,
Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüşse; ceza kanununda ceza için öngörülen zamanaşımı süresi uygulanır. Burada sürücü veya işleten ayırımı yapılmamıştır. Uzatılmış zamanaşımının uygulanması için sürücünün mahkum olması şartı aranmaz.
c-Manevi tazminatta zamanaşımı; KTK 90. maddesinde manevi tazminatta B.K.’nun haksız fiile ilişkin hükümlerinin uygulanması hüküm altına alınmış olup, buna göre; B.K. 60. maddesine göre 1 yıllık zamanaşımı süresi öngörülse de, Yargıtayın bir kararında “dava cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bur zamanaşımı süresi öngörmüşse bu süre manevi tazminat açısından da uygulanır”
2-KTK kapsamına girmeyen haksız fiillerde zamanaşımı;
B.K. 60. maddesine göre zamanaşımı, zarar görenin zararı ve faili öğrenmesinden itibaren 1 yıl ve her halükarda 10 yıldır. Ancak eylem suç ise ve ceza kanununda daha uzun bir süre öngörülmüşse, zamanaşımı süresi ceza kanununda fiil için belirtilen zamanaşımı süresidir. "

Eğer sözünü ettiğiniz olay başka bir suç teşkil etmeyen bir trafik kazası ise; bu olay eski Tck' na tabi olduğundan ve eski Tck' da bu suçun ceza zamanaşımı 5 yıl olduğundan, (zarar ve tazminat yükümlüsü biliniyorsa) maalesef tazminat talebi zamanaşımına uğramıştır.
Saygılar