Mesajı Okuyun
Old 02-04-2002, 15:09   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Ynt: mahkemelerin zor kullanma yetkisi

Alıntı:
Alıntı yapılan mesajın sahibi: seyyah
merhaba,
evet, genel uygulamada, keşif gerektiren işlerde, örneğin delil tesbiti amacıyla keşif yapılmasında yahut açılmış bir davada mahallen yapılan keşif sırasında, tesbitin yahut keşfin yapılmasına engel olan yahut buna kalkışan kişilerle ilgili mahkemelerin yahut hakimlerin pasif bir tavır izledikleri somut bir olgudur. bu durum istisnai olarak kişisel olmakla birlikte genellikle konuyla ilgili doğrudan ve açık bir hüküm bulunmayışından kaynaklanmaktadır. ancak, hukuk usulünde kıyas yasağı bulunmamakta olup böyle bir durum ile karşılaşıldığında usul kanunumuzun 150 ve 78. maddelerinin tatbiki mümkündür ve uygulamada örnekleri vardır. keza, keşfin selameti açısından savcılık makamı aracılığıyla kolluk güçlerinden yararlanmak da mümkün ve yasal olup yine uygulamada örnekleri sıklıkla görülebilir. ancak, hakimin keşif yaparken kilitli kapıları zorla açtırmak, yahut bu şekilde bir pasif tavır sergileyenleri kolluk güçleriyle enterne etmek gibi bir durum içerisinde olmaması gerektiğini düşünüyorum. hakim, hakimliğini unutmamalı, özellikle mahkemenin yüceliğine gölge düşürecek, onu zor kullanma yetkisini haiz kolluk güçleriyle eşit görünüme sokacak hal ve davranışlardan sakınmalıdır. tabii, sayın duygulunun mail grubundaki yazısında bahsettiği hususlar doğru ise oradaki hakimin tutumunu benimsemek mümkün değildir. hakim bu gibi durumlarda, oraya geliş nedenlerini mübaşir vasıtasıyla açıklamalı, ondan sonra uygulamaya geçmelidir. ancak uygulama yapılmasına herhangi bir engel çıkarılıyorsa ve özellikle kolluk güçleri yanında değilse, tutanağa olan biteni yazdırıp ilgilinin kimliğini saptadıktan sonra keyfiyeti bir yazıyla savcılığa bildirmeli ve bilahara 150. madde hükmünün gereğini yerine getirmelidir diye düşünmekteyim.
saygılarımla.


Merhaba Sn. seyyah,

Görüşlerinize aynen katılıyorum. Ancak, Kapı açtırtmak da bence bu kapsamda olmalıdır. Çünkü, bazı uyanık vatandaşlar, ''Delil Tespiti'' sırasında kapıyı açmıyor ve hatta gelenleri hakim de olsa (utanmadan) kovuyor.. Yapılan tüm masraflar, harcanan emek ve zaman boşa gidiyor. Ayrıca, bu husus, mahkemenin görevini yapmasına engel bir durumdur. Kanunda açıklık yok ama, sizinde belirttiğiniz gibi kıyas' ın uygulanmasına engel de yok. Kuru, Kitabında Delil tespitini bir ihtiyati tedbir mahiyetinde değerlendiriyor ve HUMK.106' ının burada da uygulanabileceğini ileri sürüyor. Hatta, TCK.258 veya 260. maddelerin uygulanması gerektiğinde ısrar ediyor. Erkuyumcu ise, kanun gerekçesinde Delil tespiti konusu işlenirken, '' gerektiğinde zor Kullanma'' imkanının açıkça belirtildiğini, HUMK.106 yada başka kıyasen uygulanacak bir hükme gerek olmadığını ifade ediyor..

Selam ve saygılarımla..