Mesajı Okuyun
Old 14-12-2002, 21:49   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Merhaba sayın Güneş,
Konu hakkındaki ayrıntılı açıklamalarınız için teşekkür ederim. Bilgimizi artırdık. Anayasa hükmünün, bir başka anayasa hükmü ile çelişik olmasının, /teknik olarak kabul edilebilir bir husus değilse de/ Türk yasama sistemindeki alel usul düzenlemelere bağlı olarak fiilen oluşması mümkündür. Buna kısaca; hukukun hukuksuzluğu denilebilir. Bu hukuksuzluğu ise; anayasal kurum olan anayasa mahkemesinin gidermesi gerekecektir.

Konu hakkındaki açıklamalarımın din ile ilgisi yoktur! Böyle bir amacım da bulunmamaktadır.

Sayın Güneş,

Tespitlerinizin bir çoğuna katılıyorum, Diyanet İşleri Başkanlığının idari yapılanma dışında tutulması gereğine ben de inanıyorum ancak, bunun mümkün olabilmesi için din ve vicdan özgürlüğünü hazmedebilmiş bir sivil toplumun oluşması gerekir. Başka bir ifade ile, ülkemizde ruhani liderlik olmadığından esasen bu tür bir liderin devlet dışında bulunması gereği çağdaş devlet sistemi icabı olduğu halde, ülkemizin gerek sosyal gerekse kültürel gelişimindeki titreklikleri buna engeldir. Çözüm, hızla eğitimin gelişimi yolunda alınmaması zorunlu tedbirler olmalıdır. Türk İdare sisteminde ve bütçe tahsis ve yönlendirmelerinde, savunmadan sonra ilk sırayı almalıdır, Eğitim hizmetleri. Bunu yapamadıktan sonra, laiklik-din-devlet-halk arasındaki belirsizlikler devam etmeye mahkumdur.

Saygılarımla.
Mehmet Saim Tikici